Yıkılan hayaller

Yıkılan onca hayalin arasındaydı hüzün
Kalbimin atışıydı yıkıntılarında dolanan

Kelebekler uçuşuyordu oysa içimde
Gülüşlerinde bakışlarında dolanıyorlardı
Ruhumun derinliklerinde karanlık vardı

Yalnızlık çığlıklarla kaplanmış
Dayanmıştım
Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime
Ama bilki sevgilim
Bu gökyüzünü kaplayan kara bulutlar
Bunaltan küf kokusu
Çarpan yıldırımlar yaralıyor
Kalbimin çeperlerini

Artık ilgilenmeyeceğim seninle
Demiştim ötelenmenin acısını yaşadığımda
Demiştim de hayat ölü bir karınca gibi
Tutuşmuş yanmıştı içim sanki bir buğday gibi
Tarla gibi yüregimde hasat olmayacaktı artık
Küllerinden yeni bir oluşum da olmayacaktı
Ben ancak bir tarih kitabı kadar
İlgileniyorum seninle...

Uyanık.

Gideceğim

Götüreceğim herşeyi giderken
Sana bırakmayacağım bu elleri
Gülüşünde ben olmayacağım
Baktığın yerde bulamayacaksın

Gideceğim yakında
Ayakkabılarım olmadan
Tisortüm, kotum, başımda ki şapkam olmadan
Parfüm bile kokmadan
Saatimi künyemi takmadan
Elime telefonumu almadan
Herşeyi geride bırakıp gideceğim
Mutluluğumu, neşemi, sevincimi bile almadan gideceğim
Gözlerimi kapatıp, kalbimi mühürleyip,
duyguları geride bırakıp ansızın gideceğim.

Dayımdan bir alıntı.

Rengi yâkut, lemsi âteş gonce femler görmüşüz
Yâre dert, ağyâre dermân çok sanemler görmüşüz
Mest olur yâdıyla yârân, özge demler görmüşüz
Hayli şeb encümden efzûn câm-ı Cemler görmüşüz
Bezm-i Cemden sonra subh-i muhteşemler görmüşüz

Seyre dalmış gül görüp gülşende lâl olmuş hezâr
Besteler nakletti hûblar meclisinden rûzigâr
Teşnedir bir lâhza ayrılmaz çemenden cûy-i bâr
Hüsn ü Aşk iklîminin feyziyle sermest-i bahâr
REng ü bûy eksilmeyen bâğ-ı İremler görmüşüz

Binde birdir şimdi dilden yâr için zâr eyleyen
Kendisin inkâr eder hep aşkı inkâr eyleyen
Ehl-i dil olmak gerekdir meyl-i dildâr eyleyen
Meyle Hâfız, neyle Mevlânâ’yı tezkâr eyleyen
Pür-terennüm kişver-i Rûm ü Acemler görmüşüz

Duymuşuz gurbette sessiz canhırâş feryâdlar
Zâhiren şen, bâtınen âh eyleyen nâ-şâdlar
Çâresizlikden içip berbâd olan âbâdlar
Şûh Şîrinler yüzünden dağ delen Ferhâdlar
Aslıhanlardan yanan âşık Keremler görmüşüz

Gül niyaz eylerse âşık andelîb olmaz mı lâl
Keşf-i esrâr eylemek ey dil mehabbetsiz muhâl
Aşkı anlatmazsa Öksüz, bunca tahmîs kîl ü kâl
Zikre lâyık bahsi ancak zevkıdır ömrün Kemâl
Gerçi tâli’den nihâyetsiz sitemler görmüşüz

 

Nabinin gazeline Yahya Kemalin Yaptığı Nazireye

Veysel Öksüz’ün Tahmisi

Huzur

Zamanı bükebilir misin güzel anılara,
Selleri tekrar alabilir misin bulutlara,
Savaşları durdurabilir bisin bir çırpıda,
Tüm dertleri yok edebilir misin insanlar da,
İşte bunları yapabilirsen eğer yalan dünya da
Huzur, o zaman huzur olur gerçek anlamında

Güzel

Seni düşünmek güzel şey
Seni düşünmek ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey

Karar

Karar vermek gerek hiç ileri gidilecek gibi değil se artık bu ortam
Adımlarımızı nerde yanlış atmışsak o yanlışa kadar geri gitmemiz gerekecek
Belki ilerlediğimizden daha hızlı belkide yavaş bakalım zaman gösterecek
Herşey bir gün olacağına varır ki istenen buysa ve tek başıma çaba yetersizse
Değersiz göründüğün umursanmaz göründüğün bi yerde durmamak gerek...

Kelimeler

Kelimelerin de sonu geliyor bazen tıkanıyor insan anlatamıyor ki halini

Sebebi sensin

Sevdan Başımdan Gitmez
Ömür Biter O Bitmez
Yazmışım Yüreğime
Ne Yapsan Yap Silinmez…
 
Bu Gönül Senden Sonra
Hiç Kimseyi Sevmesin
Dermansız Dertlerimin
Gizli Sebebi Sensin…
 
Sevdadan Başka Bir Dert
Girmesin Yüreğine
Yar Mevlam Benden Alsın
Versin Senin Ömrüne..
 
Bu Gönül Senden Sonra
Hiç Kimseyi Sevmesin
Dermansız Dertlerimin…
Gizli Sebebi Sensin
 
Bu gün bu saatte
içim akar bu şehirde
aklım yerinde değil
geceyi yazdım ismine

Yağmur

Bir insanın hafif yağan yağmurda yavaş ve dikkatli adımlarla yürümesi,
sadece yolunda ki su birikintileri olmayabilir,
belki yağmurda daha fazla ıslanacak sebebi vardır...

Sevinçler

Yerli yersiz çılgın sevinçlerim var benim
anlık aklıma estikçe gülesim var benim
ne güzel günler ne güzel zamanlar yaşarken
mutluluktan bulutlarda uçasım var benim

Gitmek gerek

Bırakmak gerek bugünlerde, işi, gücü, sevgiler,i aşkları, parayı pulu, insanı, insancıkları.. Gözün görmeden, kulağın duymadan ve arkana bakmadan gitmek gerek buralardan. 
Nereye olduğunu bilemediğin yollara, gitmene neden olan sebepleri sahibine bırakarak çıkmak gerek yola. Kimseyi yanına katmadan kendini bile olduğun yerde bırakarak gitmek. 

Gitmek gerek bazen. 
Bazen buralardan 
Bazen bu zamandan 
Bazen bu yerlerden 
Bazen herkesten her şeyden... 

Tanıdık tanımadık her yerden her şeyden gitmek gerek. 
Neresi olduğunu bilmediğin yerlere nereye çıkacağını bilmediğin yollara sapmak gerek. Kaybolunca sormamak gerek kimseye neresi diye. Durunca kalmak gerek oralarda. Ayakların seni götürene kadar kalmak. İçinden yeniden gitmek gelen kadar durmak gerek orada. Kim ne derse desin umursamadan hatta herkese bir şey söyleyerek gitmek gerek "ben gidiyorum" diyerek. Kiminin gözünün yaşına bakmadan kiminin gözünün içine baka baka gitmek gerek. 

Ne kimseden kaçarak ne yaşama koşarak sadece yola çıkmak gerek adı gitmek olsun diye. 
Zaman mekan aramadan yer iz yol sormadan canını savurmak her istediğin yere. 

Gidiş o gidiş olmalı.. 
Ağlamaktan üzülmekten çare olmadığını görüp gitmeli neresi olduğunu bilmeden... Hayalini kurduğum sevgilerin yaşandığı, aradığım insanları bulduğum, kaybettiklerimi gördüğüm yerlere gitmeli. Benim olsun olmasın fark etmeyen ama beni koşulsuz sevebileceklerin yanında almalı soluğu... 

Saçımın şekline, gözümün rengine aldırmayanların, görünüşüme değil benim derdime bakanların olduğu diyarlara gitmeli. Para pulun hüküm sürmediği ahbabın eşin dostun önemli olmadığı sadece sen olmanın kıymetli olduğu yerlere gitmeli. "o bu şu ne der" diye düşünmeden "onun bunun şunun derdini tasasını çekmeden" mutluluğun kral olduğu, huzurun hüküm sürdüğü yerlere gitmeli... 

Aslında insandan gitmek gerek. 
En önemlisi insanı bırakıp gitmek. 
İnsanı insandan çok yoran bitiren sindiren başkası var mı? 
Durduk yere sebep aramadan insanı insanlığından eden var mı? 

Ben gitmeliyim! 
İnsanı bırakıp gitmeliyim 
En azından gitmeye çalışmalıyım 
Sadece kendimi almalıyım yanıma 
Bazen onu da bırakırım gittiğim yollarda 
Baktım olmuyor bensiz olmak, geri dönüp alırım bıraktığım yollarda 
Benin dışındaki her şeyi herkesi boş verdim... 
Yoruldum taşıdığım insan yüklerinden 
Yoruldum bana yük olan insan siluetindekilerden. 
Nereye gitsem peşimi bırakmayanlardan 
Peşimde olmasa da izimi sürenlerden. 
Hayatımda olup ta, hayatımı anlamayanlardan 
Gitmeliyim... 

Aslında gitmek hep gerekli, bazen değil. Her yere ait olmak gerek bir yere değil. 
Kendine hesap vermek gerek etrafa değil. Kendinden sorumlu olmak gerek herkesten değil. 
Yaşamak için gitmek gerek. 
Yaşamı anlamak için gitmek gerek. 
Anlaşılmak için gitmek gerek. 
İnsan olmak için gitmek gerek. 
Sormayın işte nedenini 
En çok 
Gitmek gerektiğinde gitmek gerek.. 


duygulara tecrüman olan derleyen Afet Ergü' ye teşekkürler.

Gitmeli

Sessizce çekip gitmeyi bilmeli insan...
Daha fazla kırılmadan ve kırmadan...
İçine atmalı bazen kor ateşi...
Küllendirir ateşi gün gelir zaman....

Gitmeyi bilmeli insan bazen...
Her şeyi ardında bırakıp...
Duyarsızca çekip gidebilmeli...
Daha fazla alçalmadan...kırılmadan...solmadan...

Çekmemeli aynı acıyı her gün durmadan...
Her gün acaba diye...
Her gün 'bir umut' diye yaşamamalı...
Çünkü 'umutlar' ve 'acabalar' bir bir tükenir bazen...

İşte o yüzden....
Sessizce çekip gidebilmeli insan...
Umudun bittiği yerde...
Daha fazla yıkılmadan...savrulmadan...

Dutgulara tecrüman olan Aydın insan teşekkürler.

Aydın bir insan Aydın bey,

Delirme sen

Deli olma sen aklın da kalsın yerinde
benimle dolu dolu anıları yaşa birlikte
yeni anılar ekleyelim güneş doğan günlerimizde
kalbin gibi aklında kalsın benimle
bakarım elbet sevgiyle her haline
ama sen gitme aklında kalsın benimle...

Silinmez

Silinmez bazen özenle, sabırla, yazdıkların
Sonra hüzün..
silemediğin sayfaları yırtmaya başlarsın kanatarak
İstemezsin ama mecbursundur.

Vazgeçmek

Uçurtmayı uçurmak istemek sizin düşünceniz ve insiyatifiniz olabilir ama bunu gerçekleştirecek rüzgarın gücüne her zaman ihtiyaç vardır.
Rüzgara güvenmeyin eser eser de bir gün esmez olur
siz siz olun umut bağlamayın umutdan anlamayanlara
siz siz olun çabalamayanla çaba harcamayın
siz siz olun alışmayın dünü başka bu günü başka yaşayanla
siz siz olun hemen vaz geçin sizden vaz geçenlerden

yorucu olacaktır
kırıcı olacaktır
yıkıcı olacaktır
sabredin ve vazgeçin
yapabiliyorsanız eğer
vazgeçin geçebiliyorsanız
çünkü en kolay kaçış budur
herkesin kolaylıkla yaptığı
hemen kaçmaktır.

bir gün kaçabilmek ümidi ile...

Yazık

Yazıkkkk
Kocaman bir yazık diyor insan
bunca zamana üzülüyor
verdiği emeklere
dinlediği sözlere
gördüğü gerçeklere
boş insanlar
yalan insanlar
değersiz kalpler
yazık diyor insan
boşa giden zamana
boşa giden hayallere
insanlara verdiği değere...

Geleceğe not

Geleceğe benden not :
Herşey boş
yollar çıkmaz
güneş doğmaz
alış hayata
umutlar yok
heryer hüsran
yalnızsın
kadere boyun eğ çaresiz
yağmura aldırma
en çok kahveyi sev
kimseyi önemseme
umursama
uykuya alış
şiiri bırakma
sahiller senin
yollar senin
alış karanlıklara
kitaplar dostun
sadece onlar kırmaz
onlar bırakmaz
neşeli görün
hep gülmeye çalış
için yansa da gül
yazmayı sev
pazarları kendine ayır
kendini dinle
ruhunu temizle
dua et
huzurlu kal
bir de
zamana yenilme
aklında ne varsa
erteleme

Bunu da oku

#BunuDaOku bol bol vaktinin olduğu o anlarda
oku ama bunu anlama
oku ama sen bana bakma
oku ama okuduğunla kalma...

Hissayat

Mutluluğun ilacı da olabilir mutsuzluğun anahtarı da;

Anılarda kalmak

Dünü elbet düşünmeli ama düşündüğü yerde kalmamalı insan, Yarını hayal etmeli ama umudunu buna baglamamalı insan, Anı yaşamalı, güzel düşünmeli, hayatını mutlu kılmalı insan... ...

Elbet

Kararmadan hava anlamazsın gecenin şiddetini
Yalnızlığın en koyu halidir gecenin sessizliği
Uğruna yürünür elbet karanlık gecelerde yalnız
Aydınlığa ulaşır yollar sessizlik biter yalnızlık sona erer.

Eylül

Eylül ayının gelişi farklıdır, diğer aylara benzemez ki,
Kimine göre normal bir perşembedir güne rast gelen,
Kimine göre bir devrimdir, kimine zamanın derin anlamı,
Öyle bu aya ait şiirleri aramak gibi değildir eylül ayı,
Anlayana da anlamayana da sonbaharı getirendir eylül ayı...

Bardak

Bir bardağı ancak ve ancak taşana kadar doldurabilirsin,
Fazlası elbette zarardır, ziyandır, boşa giden israfdır,
İnsan kalbide bir bardağa benzer, aldığını alır almadığı kalır,
Yalnız;
Kimi kalp bir fincan kimininkiyse denizler kadardır.

Zirve

Dağlar geçit vermediğinde ardında ne var düşünmezsin,
Zirvedir ulaşmak istediğin ve onu geçmektir ilk hedefin...

Sabır

Beklemek gerek bazen hüzün denizinde boğulsa da insan
İstenmediği yerde kalmamalı zirveden aşağıya yuvarlanmalı
Ne rüzgarı durdurmak münkün ne de sağanak yağmuru
İş olacağına varır elbet kader, kısmet ve bilimum hayırlısı...

Savaş

Kazananı kaybedeni önemli olmuyor bazı savaşların
Nihayetinde herkes kaybediyor yangın yerinde
Savaşın en kötü yanı bu maalesef ki
kazanan kazandığına bile sevinemiyor

Var benim

Kırgınlıklarım var benim
içimi dağlayan
gülerken ağladığım
konuşurken sustuğum yalnızlıklarım var benim
sessizliğimi anlayan
olmayınca darlanan
parçalanmış yüreğim var benim