30 Mart 2019

Yokluk



Kabullenmek zor yokluğu, yok olduğunu...

Uyanık.

29 Mart 2019

Bahçe



Güzel bir bahçeydi özeldi ayrıcalıklıydı herkesle yüzgöz olmadan önce...

Uyanık.

26 Mart 2019

Zaman



En çokta zaman lazım
Geçip giden sessiz hayatımızda.
En çokta zaman lazım,
Acımasızca katledilmesine kimsenin ses çıkarmadığı.


Zaman lazım,
Sürekli istediğimiz ama hiç yetiremediğimiz,
Sessizce ve rutin şekilde yok ettiğimiz ve edeceğimiz o zaman...

Bize zaman lazım,
Önemsemediğimiz ancak kayboldukça değerlenen,
Arasak da bir daha bulamayacağımız o zaman...

Bize zaman lazım,
İyi, güzel, mutlu yaşanmışlıklara,
Yaşanmamamışlara ihtiyaç duyduğumuz umutlu zaman...

Bize sessiz sedasız yada gürültülerle yok edilebilecek zaman lazım...

Uyanık.

19 Mart 2019

Güneş



Güneşi gürdüm, güneşi sevdim, güneşe uzandım karanlıklarda
Gördüm ki güneşi bakmıyor bu taraflara, ulaşmıyor karanlıklara...


Uyanık.

09 Mart 2019

Gökkuşağı


Anlamsız zamanlar...

Kafamda ki başıboş gürültüler içerisinde seçebildiğim ancak bir anlam yükleyemediğim kelimelerle boğuşuyorum yine. Biraz kırgınlık var üzerimde; birkaç haftanın birikmiş rahatsızlığı yanında aklımı kurcalayan içime doldurduğum kırgınlıklarım... Çözemediğim ve asla çözemeyeceğim soru işaretleri kancasından kurtaramıyorum kendimi... Olmamasını istediğim ama engel olamadığım olaylar silsilesi içerinde çaresizlik boğuyor ruhumu kısaca... Çok vahim durum gibi gözükebilir ama bunu düşünmeye iten sebepler merdiven misali önümde geçit vermiyorlar bana... Aklımı boşaltamıyorum, muhtemelen mevsimlerin geçişinde etkilenen ağaçlar gibi, bir soğuyan bir ısınan toprak gibi etkileniyor benim benliğimde... Kalabalıklar içinde yalnız gibiyim. Konuşuyorum, tartışıyorum, bazen gülüyorum bir filmde kahramanı seyreder gibiyim adeta, ben ben değilim, biri benim yerimde yaşıyor bende sessizce onu seyrediyorum misali bir durum...

Gökkuşağını görüyorum...

Gülücükler saçarak el sallıyor ulaşılmazlarda. Ulaşılmazlar diyorum çünkü yakalamak için ne kadar koştursamda ne kadar çaba göstersemde yetmiyor gücüm... Ben yaklaştıkça onun uzaklaştığını görüyorum. Uzaklaşmıyor da aslında hep bir mesafe var aramızda, gördüğüm kadarıyla değişmiyor başlangıç noktası değişmiyor o can alıcı renklerin sıcaklığı... Oysa gökkuşağının altında ona yakın insanlar var. Benden daha yakın hatta ona ulaşabildiklerini düşünüğüm zamanlar bile oluyor çoğunlukla. Hüzünleniyorum ulaşmadığım bu sıcak renklerim bütününe ulaşabilinleri gördülçe. Sonra anlıyorum ki çabalarım boşuna ve ulaşmaya çalışmak bana ve ruhuma ağır geliyor. Bir müddet sonra kırılıyor hevesim. Boşveriyorum hevesimi kıranları boşveriyorum boşverenleri. Eksik kalsın diyorum sonra istenmediği yerde durmayan, durmak istemeyen insanların derin düşüncelerini hissediyorum. Salgın bir virüs gibi bu duygu kaplıyor her bir yanı...

Ve hüzün...
Sonunda ulaşamadığın gökkuşağının hüznüyle yüzleşiyorum çaresiz.
Yarım kalmaya yarım bırakılmaya ve gökkuşagına hasret yaşamaya devam ediyoruz hayatımızda...

Uyanık.