Günün ağarmayan vaktinde herkesler derin uykularda iken sanki gizli bir el uzanıp omuzlarımdan sarsıyor beni. Serin sabahın maviye dönmeye başladığı gökyüzüne kanatlanıyor hissiyatım. Bazen ezanlara rast geliyor sabahlara karşı uyanışlarım.
Uzaklarda gördüğüm dağların koyu silüetinde yankılanıyor Allahu ekber nidaları. Tüylerim diken diken oluyor ama serinliğin etkisi, ama her bir yerde yankılanan ezan sesinden.
Kim bilir kaçıncı bin günlerin kaçıncı kör sabahlarında aklıma gelen uzaklarla yoğruluyorum. Ne dağlar gözüküyor nede parçalı bulutların sarmaladığı gökyüzü. Hatta bazen seslerin bile kanatlanıp gökyüzüne çıktığını beni bir başıma sessiz bıraktığını sanıyorum. Görmek istemeyen, duymak istemeyen benliğim başka diyarlarda süzülüyor istemsiz. Bu huzur verici, bu günün benim için en mahrem en şahane zamanları...
Sanırım hayatımda sigaradan sonra en büyük bağımlılığım bu oldu diyebilirim. Ne onunla nede onsuz olmuyor işte...
Günaydın.
Uyanık.