Bakış

Yeşilin bir tonu

Sessizlik

Ne yazdığının, ne yaptığının ve bunun hangi zaman diliminde gerçekleştiğinin pek bir önemi olmuyor,

kim; neyi ne şekilde anlamak istiyorsa öyle anlıyor maalesef. Kitap gibi sessiz, gece gibi karanlık ve buz gibi soğuk olmak gerek bazen,

ruhsuz ve duygusuz...

Umut

Büyük yangınlar da nihayetinde bir kıvılcımla başlamamış mıdır ? 

Yıkımları gerçekleştiren o seller, küçük damlalardan meydana gelmedi mi ?

Uzun bir ömür de maalesef her gün yaşanıp geçip gitmiyor mu ?

Küçümseme sakın; en zayıf umutlardan en büyük mutluluklar oluşabilir.

Anlayabilene

Damlalar aynı gibi ama yağmur aynı yağmur değil, bir eksiği var, sanki anlamını bulutlarda saklıyor anlayabilene...

Ölüyor

Derin bir nefes alıp havayı hisset 

yaşıyorsun ama öyle sanma

farkında ol,

zaman geçiyor boşa tüketme hayatı

Sevmeyen de ölüyor ağlayan da...

Kördüğüm

Kördüğüm düşünceler yine kara gecelerde çırpınıyor, 

Hırçın rüzgarlar camları döverken haykırıyor çaresizliği,

Ellerde toprak kokusu var, uğultusu dinmeyen ağrılar,

Sitemler göğe yükseliyor feryatlar eşliğinde...

Kim bilir

Bulutun özlemi de belki yeryüzünde yürüyebilmekti, kim bilir engin ufuklarda süzülmenin yalnızlığını...

Çocuk

Küçük elleri nemli toprakta dolaşıyordu,

Masum yüzünde mutluluğun tatlı izleri vardı,

Ne zamanın farkındaydı ne de bulunduğu yerin

O sadece kumdan bir kale yapma derdindeydi.

Bir çocuğun mutluluğu her şeyden üstündür.

Ne oldu

Ne çok şiddet var şu zamanda,

Ne çok olumsuzluk dolanıyor etrafımızda,

Ne oldu bize, ne oldu sevgi dolu yüreklere,

İnsanlığımıza, hoşgörümüze ne oldu... 

Üzüntü

Ayaklar yine yorgun,

Yine yollar ağır bugün,

Yelkovan akrebin peşinde,

Kötülük yine hiç durmuyor.

Gözler nemli, kalpler üzgün yine...

Eskiden

Kâğıttan uçaklar yapardık bir zamanlar

Kirli dünyanın farkında olmadığımız,

Saf duygularla peşinden koştuğumuz,

Kanatlarına umutları yüklediğimiz uçaklar.

Tükeniş

Küçük bir kalp değil midir dünyaları olduğu gibi seven,

Ve zaman değil midir acımasızca sevgileri tüketen...

Değişim

Yine akşam oldu dün olduğu gibi, yarın olacağı gibi,

Yer mekan önemsiz zaman her yerde akıyor su gibi,

Takvimler değişiyor, yaş ilerliyor, ömür azalıyor...

Bilinen

Ya güneşi görürüz yada yıldızları,

Her ikisini de sadece bulutlar gizler.

Ama onlar hep ordadır, yerlerinde,

Ve ikisini de aynı anda görmesekte...

Yapabilmek

Bütün gamları, kederleri, tasaları, kumlara gömsek,

Bütün hainleri, hasisleri, vicdansızları denize atsak,

Hayatı mutlu, neşeli ve sevgi dolu yapabilsek her zaman...

Elveda

Ey büyük İstanbul, 

Rüzgârınla esersin durgunluğuma inat,

Ey aziz İstanbul,

Işıklarınla aydınlanırsın karanlığıma inat,

Ey koca İstanbul,

Aşklarınla seversin yalnızlığıma inat,

Ey bahtsız İstanbul,

Kaderinle yaşarsın umutlarıma inat...

Gidiyorum sensizliğe; istesen de istemesen de

Gidiyorum yokluğuna; bilsen de bilmesen de

Özler miyim bilmem, özler misin hiç bilmem,

Veda sırası geldi İstanbul um, canım elveda,

Tüm kalbimle bir gün buluşmak ümidiyle ELVEDA...

Ulaşılmazlık

Geceye karanlık çökmüş,

Sessizlik konuşmuyor,

Zaman; saatten habersiz,

Boşluklar ulaşılmazlarda...

Bazen

Bir avuç alabildiğin kadar kum tanesinde,

Bazen yürüyebildiğin kadar yol mesafesinde,

Bazen de görebildiğin kadar uzakta,

Baktığın, dokunduğun, gittiğin kadar hatırında...

Hırs

Her yerde bir gaddarlık,

Başına buyruk insanlar,

Zalimlik, vahşet, 

Vicdansızlık,

Neyin mücadelesi, bu hırs neden ?

Yaşamayı unutan kalpler,

Gölgelerin sessizliği,

Hüzün, dargınlık, kırgınlık,

Sahte gülüşler, anlık mutluluklar,

Kaybolan zaman, anıların burukluğu,

Kargaşa, karmaşa, karanlık gece,

Geleceğin belirsiz dünyası...

Küçümseme

Bir adım deyip küçük görme mesafeyi,

Milyonları ile yollar biter,

Bir nefes deyip ufak bulma havayı,

Milyonları ile ömürler biter...

 

Sonsuzluk

Gücümüz yetmez ki mesafelere kalırız öyle,

Çaresizliğimiz malesef imkânlar dahilinde,

Elimiz uzansa da yetemez Can a ulaşmaya,

Can aslında Canan la olmak ister sonsuzlukta.

Gizlemek

Yağmur yağmasını bekler gibi bir ruh hali içerisindeyim,

O toprak kokusu mu ilgimi çeken,

Yoksa göz yaşını gizlemek mi amacım...

Umutlar

Hayaller,

Denize girme zamanı,

Tatile gitme planları,

Yeni bir araba 

Yeni ev bahçeli hemde,

İmkânlar olanaklar,

Herkeste olan bunlar değil midir ?

Sağlık, mutluluk, huzur olsun 

Zaten umutlar hep yanımızda...

 

Bir avuç yıldız

Bir avuç yıldız;

Öyle düzensiz,

Öyle gelişi güzel,

Öyle tane tane gökyüzünde,

Her biri uzakta ve hepsi yalnız 

Binlerce seyirciden, 

Hayranlıkla seyreden gözlerden habersizler.

Bir avuç yıldız;

Gecenin bi yarısı 

Dün olduğu gibi.

Yarın olacağı gibi.

Gökyüzünde serpilmişler tane tane...

Huzur

Bir avuç yemi güvercinlere serpmek gibi mutlu eder huzur,

Durgun denizde taş sektirmek gibi eğlencelidir huzur,

Gök gürleyince kızımın sarılması gibi güven vericidir huzur,

Son nefes gelince rahatlıkla ruhu teslim etmek gibidir huzur...

Geçmeyen zaman

Günler, gecelere karışıyor bu belirsizlikte,

Uykular yıldızları arıyor karanlık gecelerde,

Gönül, kaybolmuş kimsesiz meçhullerde,

Zaman da geçmiyor bu haziran gecesinde...

İsyanlar

Bazen hayata isyan eder insan, hüzünlenir,

Konuşur, anlatır, içini döker de rahatlar hani,

Değişeceğini bekler bazı şeylerin umutla, 

Sonra bakar ki herşey aynı tas, aynı hamam.

Hüzünler tekrar gelir, yine kaplar bütün benliğini.

Çıkılmaz işin içinden,

İsyanlar yine isyanlar...

 

Bakmak ve görebilmek

Dünyayı dünya gibi iyi görebilmek;

Neşesiyle,

Sevinciyle,

Tebessümüyle,

Güzelliğiyle,

Dünyayı dünya gibi kötü görebilmek;

Acısıyla,

Derdiyle,

Kederiyle,

Hüznüyle,

Dünyayı dünya gibi boş görebilmek;

Yalanıyla,

Sahtesiyle,

Hainliğiyle,

Gaddarlığıyla,

Dünyayı dünya gibi mutlu görebilmek;

Aşkıyla,

Tutkusuyla

Sevgisiyle,

Özlemiyle,

Dünyayı dünya gibi tek görebilmek;

Yalnızlığıyla,

Sarhoşluğuyla,

Uykusuzluğuyla,

Başıboşluğuyla,

Dünyayı dünya gibi canlı görebilmek;

Sesiyle,

Müziğiyle,

Ritmiyle,

Ezgisiyle,

Dünyayı dünya gibi olumsuz görebilmek;

Çaresizliğiyle,

İmkânsızlığıyla,

Olanaksızlığıyla,

Yokluğuyla,

Dünyayı dünya gibi görebilmek kısaca;

Kimine göre mutlu,

Kimine göre umutlu,

Yerine göre cömert,

Yerine göre cimri,

Nihayetinde herkesi hapseden bu hapishaneyi görebilmek gerek...

Dokunuş

Dinmedi yağmur bu gece 

Rüzgar hırçın, 

Rüzgar kızgın,

Rüzgar camları dövüyor adeta.

Ağaçlar, dallar, yapraklar,

Bu ritmin eşliğinde.

Uğultu sarmış geceyi 

Oluklarda su sesleri 

Yagmur; sokak lambalarında 

Ve nadir geçen araç farlarinda parlıyor.

Özlemişim... İyiki gördüm seni.

İyiki gece bu yağmurda dinledim bu sesleri.

Şu elime düşen damlalar kadar güzel 

Yüzüme dokunan rüzgarın serinliği...

Değişmeli

Hata bulmak kolay, maksat yapıcı olmakta.

Niyet önemli,

istemek önemli,

Bahanelerle sığınmadan

Suclamamak önemli,

Yürünmüyorsa engelli yollarda,

Belki de yolu değiştirmek gerekli...

Hırs

Her yerde bir gaddarlık,

Başına buyruk insanlar,

Zalimlik, vahşet, 

Vicdansızlık,

Neyin mücadelesi, bu hırs neden ?

Yaşamayı unutan kalpler,

Gölgelerin sessizliği,

Hüzün, dargınlık, kırgınlık,

Sahte gülüşler, anlık mutluluklar,

Kaybolan zaman, anıların burukluğu,

Kargaşa, karmaşa, karanlık gece,

Geleceğin belirsiz dünyası...

Ait olmak

Bulutlar bile gökyüzüne ait değiller ki,

Bu yapraklar,

Bu çiçekler,

Bu yeşil bile renklere ait olamadı.

Bu mavi deniz,

Bu dalgalar,

Bu ben, 

Bu benlik, 

Bu sessizlik bile hiç bir şeye ait olamadı...

Duygu

Ellerinle dokunur, 

Gözlerinle görür, 

Kulaklarınla işitirsin.

Ama hiç biri içinde hissettiğin o duygunun yerini dolduramaz...

Hayalsiz

Bir ömür boyu onlarla yaşamadık mı hepimiz,

Çoğunlukla imkansızları düşünmedik mi içimizden,

Mutluluğu gizli gizli aramadik mi umutlarımızda,

Yaşadığımız anlarda bizi alıp götüren degil miydi o hayallerimiz.

Oysa ki...

Herşeye rağmen samimi gülebiliyorsak,

Hayata iyi yanından ışıl ışıl bakabiliyorsak,

Onlarsız da gayet güzel yaşayabiliriz demektir.

Hayalsiz de bir dünya olabilir demektir...

Teferruat

Hayat insanı her zaman şaşırtmıştır ve şaşırtmaya da devam edecektir.

İlerde hatırlayacağımız güzel anıların ;

Şimdilerde yaşadığımız küçük teferruatlardan oluştuğunu unutmamak gerekir...

Keşkeler

Kovalayan yok ama yine de kaçıyor adım adım durmaksızın,

Ne kadar çabalasan da yetişmek imkânsız hızla akan zamana.

Geriye kalan sadece anılar ve maalesef çaresiz keşkeler...

Gitmek

Yağmur sonrası insanın başını döndüren o toprak kokusunda; 

Günleri, ayları, yılları yaşıyor insan.

Gözleri engin ufuklarda hasretle dolaşırken; Memleketini, annesini, babasını arıyor insan...

Sözler

Hayal ettigin ile umduğun aynı olmuyor, ya hayallerinle yaşayacaksın yada umduğunla...

Düşündüğün gibi oldugunu varsayacaksın, yada olduğu gibi düşüneceksin, ne düşüncelerin nede varsayımların çelişmeyecek...

Nefes almayı bırakıyor muyuz nasılsa öleceğimizi bile bile yaşarken...

Kör düğüm olmuş sözler bazen insan boğazında acı izler bırakır,

Gerçekle sahtenin harman oluşunu şaşkınlık ve hayretle seyrederken...

Ah İstanbul ahh sevmedin beni sevemedin beni,

Kışın soğuğun bi baska, yazın sıcağın bir başka , baharın hüzün dolu...

Kız

Gözleri neşeyle parladı, güneşin sarılığı vardı bakislarinda,

Mutluluğu şelale gibi durmaksızın yüzünde görülüyordu,

Yerinde duramiyor heyecandan sekmekle meşguldü,

Pamuk şekerin küçük kızı bu kadar etkilemesi benide çok etkiledi...

İstekler

Yağmur yağarken yüzmek gibi bir his bazen,

Bazen de yürürken koşmak, uçmak istemek gibi,

Bir nefes almak, tekrar tekrar sanki son nefesmiş gibi...

Haykırış

Denize taş atasım var bugün,

Çekmeceden adalara kadar yüzdüresim var bugün. 

Bulutlara uzanasım var bugün,

Nefesimle rüzgar olup gökyüzünü dağıtasım var bugün

Yollarda yürüyesim var bugün,

Üç adımlık üç saatlik değil üç günlük gidesim var bugün...

Sessizlik

Gece; olabildiğince karanlık ve gökyüzü anlamsız şekilleriyle yıldızlarını sergiliyor,

Rüzgar; masumiyetiyle uyumakta olan çocuğunu seven anne şefkatini taşıyor,

Hava; bahar ayında yeni açmış çiçeklerin egzotik kokusuyla baş döndürüyor,

Sessizlik; haykırışları engelleyen bir perde gibi, yine de herşeye rağmen duyabilene ...

 

Anılar

Gün yine bitti güneş kayboluyor, yerini karanlıklara bırakarak.

Gece yeni umutlara kucak açacak kimi neşeye kimi hüzne boğulacak,

Hayaller, düşünceler birbiri ardına çark ederken gün yine ağaracak,

Ne değişti yüreğinde ne değişti düşüncelerinde sadece anıların çoğalacak.

Renkler

Küçük bir tepenin üzerinde durmuş esen rüzgarın yanaklarımda süzülüşünü hissediyorum.

Bahar ayının bu güzel gününde renkleriyle kokularıyla yeni çiçek açmış kırlara bakıyorum.

Ne güzel bir cümbüş ne güzel yeşilin tonları gökyüzünün maviliğiyle bir ahenk içinde.

Gözlerimi kapatıyorum hep karanlık var ve şimdi o renkler hayalimde olduğu kadar renkliler...

Gitmek

Gitmek istersin ya,

Hani bazen alıp başını...

Gitmek istersin ya,

Hani bazen nereye gittiğini bilmeden.

İşte öyle dönüp ardına bile bakmadan...

Yağmur

Yağmur yağıyor ;

Gökyüzü sis bulutu, yere inen binlerce, milyonlarca damlanın toprakta çıkardığı ses ,

Yalniz kalmış her damlanın hasretle özlemle birbirleriyle buluşması ,

Hafif rüzgar yönlendiriyor yağmuru, ılık dokunuşlarını gezdiriyor her damla üzerinde.

Serinlik hissi her yerde, her damla ayrı duygu yüküyle yer çekiminin emrinde.

Yağmur güzel; sevgi dolu her damlasında ki anlamı çözebilene...

İyi geceler

Eller yorgun, kollar bitkin, 

ayaklar yürümekte zorlanıyor, 

gözler istemeden kapanıyor, 

kulaklar da boşluğun yankısı, 

vücut iflas bayrağını çekmek üzere ama akıl başka diyarlarda geziyor.

Yürek yeni uyanmış çocuk edasında. 

Neşe, sevinç, huzur, mutluluk.

Geriye sevgiye dair her ne kaldıysa...

İyi geceler.

Hasret

Uzanıp tutuvermek istiyor insan; o pamuk şeker görünümlü bulutları,

Uzanıp alıvermek istiyor insan; geceyi aydınlatan yalnızlıkta ki dolunayı,

Uzanıp toplayıvermek istiyor insan; gökyüzünde neşeyle göz kırpan yıldızları,

Uzanmak, 

Uzak diyarlara ulaşmak, 

Geceye hüzünlerini paylaşmak, 

Hasret, Yalnızlık 

Ve rüzgara bıraktığın ılık nefesin...

Özlem

Şu hırçın rüzgâr böylesine sineme hançer saplar gibi esmeseydi,

Şu gözlerime ısrarla girmeye çalışan sulu kar delicesine yağmasaydı,

Suyu kendinden geçiren buz tutturan bu hava sıcak haziran havası olaydı,

Ne güzel olurdu göl manzarasında yürümek birde yıldızları seyretmek ...

Yeni yıl

Yeni bir yıla adım atarken ...

Yeni bir gün başlayacak,

Yeni bir takvimimiz olacak,

Yeni umutlar besleyeceğiz,

Yeni hayaller kuracağız,

Yeni planlar yapacağız,

Yeni heyecanlar arayacağız,

Yeni tüketeceğimiz zamanlarımız olacak

Kısaca ömürden ömür tüketeceğiz.

Bildiğimiz ve yüzlerce kez yaşadığımız perşembelerden biri olacak

Bildiğimiz ve defalarca yaşadığımız kışlardan bir gün olacak 

Bildiğimiz hayatımıza bildiğimiz insanlarla yaşamaya devam edeceğiz.

Bildiğimiz benliğimiz ve bizi biz yapan bildiğimiz kişiliğimizle...

Kısaca ve özetle ömürden ömür tüketmeye devam edeceğiz.

Yeni bir gün yeni yıl yeni umutlar yeni hayaller yeni zamanlar herkese göre değişecektir.

Ben derim ki takvimler değişse de sizin mutluluğunuz değişmesin ve herşey gönlünüzce olsun.