31 Aralık 2016

İstanbul

Bu gece kentin karanlık sokakları ıslak,
ağaçlar, rüzgara bırakmış kendilerini,
yıldızlar, bulutların ardına gizlenmiş,
şimdi hiç de sevilmiyorsun İstanbul...

Uyanık.

30 Aralık 2016

Yine

Yine dün gibi bir akşam bu akşam
Yine mesafeler yine uzaklar var ufukta
Yine duvarda ki saat hızla dönmekte
Değişen birşey yok hep hüsran yine hüsran...

Uyanık.

Can yakmak

Canın yanması için her zaman bir temasa gerek yoktur,
göremediğimiz can yakan şeyler de vardır. 

Bu tıpkı gece göremiyoruz diye güneş yok kabul etmek gibidir...

Uyanık.


Yeşilin tonu




Şu zamanda hangi tonu olduğu fark etmez yeşilin her tonuna hasretiz.

Kar beyaz da olmadı ki ortalık halen puslu gökyüzü çamur yeryüzü ve pis insanlar görüyorum.
Beyaz paklar mı bilmem ama yeşil huzur verir mavi gökyüzü dinlendirir ve en önemlisi renkli insanlar neşelendirir.  

Uyanık.

Korku




Korkuların gerçekleşme korkusu korkunun kendi halinden daha etkilidir,

Ölmek gibidir, ölen hissetmez ama ölüm korkusu daha şiddetli sarar benliği...

Uyanık.

Hırçın



Fırtına alışık bu mekana,
Fırtına yabancı değil bu bedende,
Fırtına hasret güneşli günlere...
Hep durgun gitmez bu hırçın deniz, kararmış bu gökyüzü,
Gürler haykırır yerinde duramaz taşmak ister hırçınlaşır
Tutamaz kimse yerinde korkutucudur hali başkadır çehresi...

Uyanık.

Keşke



Keşkeler bedenine, ruhuna ağır gelir ve geldiğinde öldürür.
Kaybedilmiş zamanın, içinden çıkılmaz alternatifleriyle boğuşmak zor iştir.

Varsayımlar birer kurt gibi beyninizi kemirirken olasılık uzmanı olursunuz ama bilemezsiniz ki hiç bişey hesap edildiği gibi gerçekleşmez ve umulmayan durumlar hayal kırıklıkları yaratır...
Keşke bir günü birkaç alternatif durumda yaşayıp hayatı görebilme imkanı olsaydı...
Bu düşüncede  bile keşkeler içinde kaybolmamak elde değil.

Uyanık.

Bir gün gelecek



Yazıyorum bunu bir kenara ve bir gün satır satır okuyacağım zaman da gelecek elbet.
İçimde birikmişlerimle içimden eksilenleri fark bile edemeyeceksin. Nelerin kıymetli olduğunu yokluğumda anlayacaksın ve yaşanmamışların acısını hissedeceksin yüreğinde... Yada hissetmeyeceksin, hatta umrunda olmayacak belki ve nelerden yoksun kaldığını bilemeden yaşayacaksın eksik ve noksan.

Uyanık.

Nasip



Nasibin neyse odur ama atlamak da gerekmez köprüden körü körüne...

Uyanık.

29 Aralık 2016

Rüzgar



Beklenen rüzgar da bir gün gelecek, tozu dumana katıp savuracak elinde avucunda ki değerli, değersiz herşeyi...

Bir umut bakacaksın kendi ruhunun yansımasına, kaybedişin bahanelerini ardı sıra sıralayacaksın kendine huzur bulmak için ama rüzgar huzurunu da savuracak. Öylece kalacaksın çaresiz,,, bunu unutma...

Uyanık.

Seni



Sana; senide anlatsam aynı göz, aynı kulak, aynı mantıkla sonuç değişmeyecek eminim...

Uyanık.

Kaldırımlar




Kaldırımlar, yağmur taneleriyle ıslanırken yüzüme savrulan damlaları hissedemiyordum. İçimin yangını geçmiyor ki...
Korkuyorum buna alışmaktan,
Korkuyorum alışkanlıklarımla yaşamaktan...

Uyanık.

Zaman



Saatin farkında olmak lazım. güneş kaç bin saniye uzakta biliyor musun ?

Uyanık.

Yol



Yolun nereye gittigine bile bakacak halimiz kalmıyor ki ayağımıza batan çakıl taşlarının acısından...
Hüzün kol geziyor damarlarımızda,
Eller boş,
Eller çaresiz,
Eller umutsuz...

Uyanık.

28 Aralık 2016

Asaf gibi


Yaşamak

Nabız atıyor ama bunu makinelerde yapabiliyor artık ve bitkisel hayata girmiş bir insan da yaşıyor,,, 
ne kadar yaşıyor deniyorsa...

Uyanık.

26 Aralık 2016

Sahte olmayan.

Sahte olmayan ilgiyi gördüğünde,
Sahte olmayan sevgiyi hissettiğinde zaten kaybetmekten korkmaya başlarsın. 
İyi şeylerin ömürleri ona duyan saygı kadardır. Ne kadar sahip çıkarsan o kadar senindir.

Senin gibi düşünmeyen insanlar zaten sahtedir ve uzak durulması gerekir...

Uyanık.

25 Aralık 2016

Geç kalmak.


Dünyaya baktığın o küçücük ekrandan herkese, herşeye ulaşmaya çalışırsın ama orda geçirdiğin zaman da, ne herşeye yetişirsin ne de tam olursun. Kendi fikirlerin bile filizlenemez kuklaya dönersin.
Dönüp baktığında hayatında sanalsız boş çerçeveler olduğunu görürsün. Zaman akmış, yaşadığın hayatın; boş duvarlar gibi, sancılı hastanın göz yaşı gibi, paramparça olmuş kalpler gibi olduğunu görürsün. Üzülürsün belki ama üzüldüğünle kalırsın...

Uyanık.

21 Aralık 2016

Değer




İlla ki yolunda yalnız gitmene müsade etmeyecek insanlar olacaktır.
O yüzden ya eşlik edeni bulman gerek , ya da taşıdığına değecek olanı...

Uyanık.

19 Aralık 2016

Anlar




Herkes anlar bir gün uzaklara neden bakıldığını,
Durduk yere kaybolup gidişlerin derin anlamını,
Aldığın kokunun benzerliği ve burnunun sızlaması,
Dolan gözlerin, bogazında ki düğümlerin nedenini...
Ancak yaşayan anlar...

Uyanık.

13 Aralık 2016

Nerde


Nerde öyle önemseyecek birisi
Nerde öyle zaman ayiracak bir kişi

Bize ancak işim var diyen rast gelir...

Uyanık.


12 Aralık 2016

Giden otobüs

Senden öte bir yol yoktu ki otobüs gitsin 
senden öte bir yeri gösteren cam bilmiyordum ki
Sen kaçırmak istemediğim bir hayattın benim için
Şimdi yolları kendim döşüyorum ilmik ilmik 
Her yeri camlarla dolduruyorum senden öte
Kaçan birşey yokmuş aslında hayatımdan
Ben seni meğer hiç yakalayamamışım ki...

Uyanık.

Zor dönem




Sudan çıkmış balığa dönmek diye bir deyim vardır ya işte öyle,
hiç tatmadığım bir duygu bu, hüzünlü ama bir o kadar yoğun...
Zor bir dönem, peşinden koştuğun duyguların nihayetinde, istenmemek, ötelenmek, değersizleşmek ve bunu bile bile kabul etmek mi ? yoksa kendin olarak yaşamak mı hayatı ?
Kısaca karar alma kısmı en zor olanı, sonra kendi içinde bitmeyen bir döngüyle istişare, sonra karar verememenin acısıyla senin için verilmiş kararı kabullenme, sonra nasıl böyle kabul edildi, nasıl böyle karar verildi diye düşünme, sonra değersizlik hissi ve bunu kendine yedirememe, sonra dünyada bir yere sahip olmadığını hissetme, sonra evrende sesinin duyurulamaması, sonra terkediş, sonra bitiş, dökülen yaşlar, belirsizlik, yok oluş...
Sonraların arkası kesilmez gibi hep bir belirsizlik hep bir muamma içinde zaman.
Bir kaos yaşanıyor tabiri caizse...
İhtiyacın olduğunda yanında olmayan, senin için çok değerli kimselerin hayatına devam ederken;
sanki herşey mükemmel devam ediyor da hiç birşey yokmuş gibi,
sanki seni bunca zaman bilmemiş, görmemiş, hiç tanımamış gibi,
sanki gitmeni bekleyen mesaisini bekleyen liman görevlileri gibi,
sanki güldüğünde gözleride hiç gülmemiş gibi,
sanki yürürken yüzüne hiç yağmur değmemiş gibi,
öyle boş, öyle yalnız, öyle yılgın bir halde kalıyorsun ki...
Çaresizlikten sudan çıkmış balık misali çırpınıyorum son hamlenin son anın gelmesini beklemekten başka elden birşey gelmiyor...

Uyanık.

Yanlış anlama

Bir hava meydanının bekleme salonunda genç bir bayan uçağına binmek üzere bekliyordu.
Uçağın hareketine saatler olduğu için zaman geçirmek amacıyla bir kitap ve bir paket küçük kurabiye satın aldı.
dinlenmek ve kitabını okumak için VIP salonunda bir koltuğa yerleşti.
kurabiye paketinin durduğu sehpanın yanındaki koltuğa bir adam oturdu dergisini açıp okumaya başladı.
genç kadın ilk kurabiyesini aldı.adam da bir tane aldı.bayan çok rahatsız hissettti kendini ve "sinir şey havamda olsaydım bu cüretinden dolayı onu yumruklardım"diye düşündü.
bayan bir kurabiye alıyor adam da bir tane alıyordu.çıldıracak gibiydi bayan ama olay çıkarmak istemiyordu.
nihayet son kurabiye kalınca küstah adam şimdi ne yapacaksın diye düşündü.
adam son kurabiyeyi aldı,onu ikiye böldü ve bir parçasını kadına verdi.Aaaa!bu kadarı da fazla çok öfkelenmişti.kadın sinir içinde kitabını ve diğer eşyalarını alıp fırtına gibi giriş salonuna oradan da uçağın içine yöneldi.
uçakta koltuğuna oturdu.gözlüğünü almak için çantasını açtı. ne görsün! kurabiye paketi açılmamış olarak orada duruyordu.
çok utandı çok büyük bir yanlış yaptığını anladı.kurabiyelerin paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu.
adam kendi kurabiyelerini hiç sinirlenmeden,yüksünmeden kadınla paylaşmıştı.
kadın kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti.
VE şimdi bu durumu açıklama gibi bir şansı yoktu.özür dileme gibi bir olanığı da yoktu.
telafi edemeyeceğimiz dört durum vardır...
taş .....atıldıktan sonra
söz......ağızdan çıktıktan sonra
fırsat.... kaçtıktan sonra
zaman...... geçtikten sonra
GERİ GELMEZ.....

Pişmanlık

Gün gelecek, an gelecek, ah edeceksin
belki geri dönmek isteyeceksin ama
Geride kimsenin kalmadığını gördüğünde
Pişmanlığın en büyüğünü göreceksin...

Uyanık.

11 Aralık 2016

Yanıyor

Söylenecek çok şey olsa da bunu anlayacak olmaması en büyük dert...

Uyanık.

10 Aralık 2016

Ozlemek...

Sonbaharın soğuğu içime işliyor,
Baharı bekliyor hüzünlü topraklar...

Uyanık.

09 Aralık 2016

Vefasız



Özledim bile diyemiyorum ki sana
İçimden gelmiyor merak etmemek
Bunu anlayacak bir kalp kalmamış gibi
Seni yok sayamıyorum senin gibi
Senin gibi boşveremiyorum ben
Uzak değil vereceğim karar elbet,
Bilmeyeceksin, bilemeyeceksin hiç
Yarım bırakıp gidince nasıl olduğumu...

Uyanık.

Tükeniyor


Umutlar da tükeniyor elbet
Ömür gibi
Yol gibi
Kahve gibi
Yar gibi...

Uyanık.

08 Aralık 2016

Hasret



Dünden ne farkı var ki bu soğuk sabahın? 
Takvimden bir sayfa tarihten bir gün sadece
Bir miktar tecrübe biraz yaşlanma olsa da
İçimde ki hasret ve özlem katlanır hat safhada... 

Uyanık.

05 Aralık 2016

Kader.



Binlerce tesadüfün birleşmesi neticesi hasıl olur aslında,
Hedefe odaklanmışsa eğer güneş; doğmaya elbet müktedirdir.
İş olacağına varır, zamanı gelir kalem yazmaz, rüzgar esmez olur.
Ne kadar dirensen de fark etmez, yazılmışsa yazı kaçamazsın ki...

Uyanık.

Sen

Sen...
Tüm yapraklar yere döküldüğünde tonunu kaybeden renksin...

Sen...
Tüm yollar son bulduğunda geriye kalan çaresizliksin...

Sen...
Tüm sigaraları bitmiş bir tiryakinin kriz sebebisin...

Sen...
Tüm sicak yaz günlerinden sonra gelen sonbaharsın...

Sen...
Tüm şarkılar bittiğinde geriye kalan sessizliksin...

Sen...
Tüm umutlar suya düştüğünde dökülen gözyaşısın...

Sen...
Tüm sınavlarını kaçıran bir öğrencinin yok olan geleceğisin...

Sen...
Tüm ışıklar söndüğünde şehire çöken yalnızlıksın...

Sen...
Tüm kahkahalar son bulduğunda içe dolan hüzünsün...

Sen...
Yolun sonuna ulaşmış bir trenin artık çıkmayan dumanısın...

Sen...
Tüm uykusuz aşıkların kaybettiği rüyasın...

Ve sen...
Bembeyaz bir intiharin arkasinda gizlenen, simsiyah bir cinayetsin.


Uyanık. 



2 cümle alıntıdır.