27 Şubat 2017

Yıkılış




Her gün umutlara, hayallere çöküyor karanlıklar.
Sanki hiç sabah olmayacak,,,
Öyle bir yıkılış,
Öyle bir hüsran kaplıyor ki insanın içini...

Uyanık.

23 Şubat 2017

Mahkum



Mücadele etmeyen insan kazanmak istemeyen insandır ve kaybetmeyi seçmiş insanlar yalnız kalmaya mahkumdur...

Uyanık.

Hak



Her acıyı yaşayanın onu hakettiği anlamına gelmez,
Maalesef her mutlu olanında durumu aynıdır...

Mecburidir bazı durumlar çaresiz kabulleniriz,
Elimizde olan yapmadıklarımızdan sorumluyuz biz
Okumamaktan,
Yol almamaktan,
Önemsememekten,
Sevmemekten...

Uyanık.



20 Şubat 2017

Ölsem



Bu aralar aklım pek yerinde değil ölsem diyorum bazı bazı.
Tek çıkış yolu bu olsa gerek sessizce kimse bilmeden gitmek...

Uyanık.

Değer




Size diğer insanlardan farklı bir değer vermeyen insanlara diğer insanlar kadar değer verin ve daha önce vermiş olduğunuz değerleri yavaş yavaş geri alın...

Ne demişler azı karar çoğu zarar...

Uyanık.

17 Şubat 2017

Bencillik





Morallerin bozuk
Havanın gelgit aklı
Müsaitsin kimlere ?
Nerelerdesin kimlerde ?
Sen bilirsin
Sen nasıl istersen
Ama sen
İyi birşey istemiyorsun ki
Bencilliğinden öleceksin
Yanlız öleceksin
Kendini düşünen bir zihniyetsin...

Uyanık.


14 Şubat 2017

Korkma



Güzel bir günün güzel bir zamanı olmalı
Güzel düşüncen olmalı
Soğuk da olsa boş durmamalı.
Yoksa sadece bu havalar değildir
Seni böyle getiren bana
Ve apansız da götüren...

Masallarda ki gibi bir varmış bir yokmuşsun
uyuyunca kaybolan, uyanınca şaşılacak koca bir dünya...
Ölümle yaşam arasında kalan
Cennetle cehennemi bir bütün halinde tutan
Sanki bir arafta gibi 
Belirsizlik var ve elbet bir gerçeğe çıkar herşey,
Yaşarken...

Fakat sen yine de pes etme
Gülmeye devam et aldırma
Nefes almanın gayretinde ol
Hayat cümbüşünde yol al

Renkler karşılasın ihtişamla
Sen gül, eğlen, yaşa...
Hatta en deli halinle kahkahalar at,
Çık, güneşe karşı koş,
Durma hisset,
Hisset ve mutlu ol...
 
Kendinle barışık ol
Korkma yalnız değilsin

Canın sıkıldığında tam burada,
Bir yokluk kadar yakınında,
Bir varlık kadar uzağındayım.
Buradayım işte...

Uyanık.

Acı

İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı , onu bağırmaya zorlayan acıdan çok daha ağırdır ...

Furuğ Ferruhzad

Fikirsiz



Kendi fikirleri olmayan insanlar başkalarının fikirlerini sahiplenen kenelerden başka birşey değildir.
Kendini geliştirememiş ve sistematik düşünceye sahip olmayan, yerinde sayan insandır.
Başkalarından dinlemeye alışmış, hazırcı ve tembel beyinlidir.
Okuduğunu hemen kabul eder ve herkesin de aynı düşünceyle kabul etmesini sağlamak için paylaşımlarda bulunur.
Her okuduğuna inanır, her okuduğuna inanılmasını ister ve bu amaçla mantıklı, manrıksız sahiplendiği her düşüneyi yaymaktan da geri kalmaz.
Belki sempatik ve sevimli birisi bile olabilir yada emir altında, emir sorgulamayan ve fikir üretmesi güç olan insandır.
Yaptığı iş; düşünmeye, fikir yürütmeye gerek bir iş olmadığı için hazıra konandır.
Fikrine ihtiyaç duyulmayandır ki zaten olmadığının farkına varıldığında dönüp kendisine bakılmaz bile.
Böylesi öz irade ile fikir üretmemekten de kötüdür.
Hatta en kötüsüdür... bilmeyen kişiye doğruyu anlatmak bir nebze zor iş olsa da yanlış bilen birisine doğruyu anlatabilmek kadar zor değildir...
Bir ihtimal de kararsızdır ve üretmekten çok düşünme aşaması uzun sürer.
En nihayetinde insandır nefes alır ve herkesle beraber yaşar gider...

Uyanık.

13 Şubat 2017

Mavinin tonu




Kıskanmalı insan sevdigini
Kıskanmalı ve kendisine özel kılmalı
Sevdiği rengi bile kendine ayırmalı
Öyle bir tonu seçmeli kendine özgü...

Kimse ulaşamamalı
Kimse dokunmamalı
Kimse bakmamalı
Kimse görmemeli
Bir tek kendisine ait olmalı
Bir tek onu aydınlatmalı
Bir tek ona mavi olmalı
Bir tek onun mavisi olmalı
Mavinin en güzel tonu olmalı... 

Uyanık.



Pazartesi



Çiziyorum bugünü de 
Yine pazartesi...
Küçük kar taneleri iniyor
Yürüyüşler isteksiz hevessiz
Bir soğukluk üzerime sinen
Kaçamıyorsun mecburiyetlerden
Uykular burnunda tütüyor
Midende bilinmeyen kasılmalar
Vücudun bile tepkili bu güne
Akşam olsa tek istenen
Eve gitmek ve düşüncesiz kalmak
Yastığa baş koymak
Duyguları portmantoya asıp
Gözlerini kapatmak
Huzura, mutluluğa...

Uyanık.



11 Şubat 2017

Özlemek




Mavi kadar ılık
Huzur gibi içimde
En güzel kokular
Gül, zambak, leylak,
Baharın en güzel zamanı
Sessizlik bir nebze
Hayaller kanatlanmış
Güneşin sıcaklığı sarmalıyor

Aşk gibi Sevgi gibi
Tebessüm dudaklarımda
Şarap rengi akşamlar
Rüzgar ılgıt ılgıt yüzümde
Ayaklarımda kumları hissetmek
Kumlarda ayaklarımı

Seni hissetmek sahilde
İnce bir gülüş
Güzelliğin en önde

Senin bakışların
Seni saran, seni sarmalayan
Seni kuşatan
Şarap rengi gökyüzünde

Kuşun kanadında
Dünya çok küçük
Bir o kadar büyük 
Kumsal sakin
Dalgalar evcilleşmiş
Sıcak biraz bunaltıcı
Yaz bunaltıcı
Sensizlik bunaltıcı
Mesafeler bunaltıcı
Hayat bunaltıcı
Hayaller sere serpe uzanmış
Deniz mavi
Gükyüzü gibi 
Farklı tonda ama yine ılık
İçten gelen bir dürtü
Şehvet gibi yere göğe sığmayan
Anlatılmayan...

Okyanuslar
Alabildiğince uzaklar
Kayboluşlar
Gitmek
Ufuklarda kaybolmak

Tüm havayı çekmek içime
Yükselmek ulaşılmazlara
Yıldızlara
Yıldızların ötesine
Bilinmeyenlere
Mavinin mavi olmadığı
Karanlıklara...

Kapalı gözlerim
Taze çilek kokusu
Buram buram toprak kokusu
Huzurun kokusu
Pırıl pırıl duygularım 
Aşk gibi saf, temiz
Boynunun kıvrımları 
Omuzlarında umut
Kollarında şefkat
Yanakların pürüzsüz
Narince, özenle yaratılmış
Dudaklarında çilek kokusu
Huzur saklı elmacık kemiklerinde
Kirpiklerin tel tel

Bakışların da gizlenen 
Yılların birikmişliği
Bir miktar hüzün 
Neşe, mutluluk, sevinç
Yaşanmışlık izleri
Şiirlerin kahramanı
Sevgiye adını veren
Sesinde, nefesinde
Hayatın anlamı...

Battı güneş 
Mavilikler yok
Kızıllık bitti
Karanlık çöküyor
Herşey bitti
Yorulduk
Nefesimiz de yorgun
Sesimiz bitap halde
Gözler ağır aksak
Bir taka sesi var,
Sahile gelen
Kumlar sıcak halen
Ayaklarım kumda 
Bilmem kaçıncı melodi
Sensizlikte
Hüzün.
Yalnızlığın hüznü
Ve sevinç
Yıldızlar göz kırpıyor
Gülüşlerimiz aklımda
Belli belirsiz karanlıkta
Sevgi dolu bakışın
Ve hüzünlerimiz
Yıldızlarda kayboluşlar
Ellerin ellerimde
Narin parmakların
Koklayarak öptüğüm
Yumuşak avuç içlerin


Özlediğim...

Uyanık.

10 Şubat 2017

Ayak ve kanatlar



Yerin bi sınırı var ama gökler öyle mi
Ayaklar bi yere kadar götürür seni
Kanatlar özgürlüktür hep uçurur bizi
Ben ne yürürüm ne de gökler de uçarım
Bana yetmez bana kafi gelmez
Ne yer ne gök ben yıldızlarda gezerim
Kalbimde sen, hayalimde sen aklımda sen
Gözlerim kapalı hem yürürüm hem uçarım...

Uyanık.

07 Şubat 2017

Sen ve ben



Geceler karanlık, uykukarda kötü kabuslar.
Rüyalarda kaçan sen, hasretini çeken ben,
Gölgelerin içinde, belirsiz sis bulutlarında
Puslu hayallerde sen, özlemini çeken ben,

Karlı dağlarda, yaylalarda, beyaz ovalarda
Ay ışığında, sıralı dalgalarda, serin sularda
Sessizlikte, kimsesizlikte, biçaresizlikte,
Rüzgarda savrulan sen, ardından bakan ben,

Yürüdüm saatlerce derdime ortak yollarda,
Karanlıkları arşınladığım serin kış akşamında,
Nağmelerinde kaybolduğum şarkıların yanında
Her notada çalan sen, hüzünlenip ağlayan ben,

Yaprağın dalından ayrılma zamanında
Duman duman başımı efkar sardığında
Ömür dedikleri çileli bu uzun yolda
Kalbimle atan sen, her nefeste ölen ben,

Mehmet in dilinde bir türkü, bir söz olduğunda,
Karanlık geceme bir ses, bir ışık olduğunda
Bazı kara sevda, bazı tatlı naz olduğunda
Benimle olmayan sen, seninle yaşayan ben...

Uyanık.

06 Şubat 2017

Sahne



Sahneye dönmüş hayatlarınızda bulduğunuz saf insanları kandırıyorsunuz ya hemde hiç acımadan yazık ki ne yazık...

Uyanık.

Yalan



Sahte dünyanın yalanlarına ayak uydurabildiğin kadar mutlusun,
Bırak herşey seninle dalga geçsin.
Sen kendi gerçekliğinde mutlu kalmayı bil.

Kandırsınlar seni ses etme doğruları bilme aptal ol mutlu ol,
Gülebildiğin kadar mutlusun ya hani, içinde de mutlu ol...

Uyanık.

AŞK



En kısa kelimelerden birisi ve çok fazla detaya gerek duymayan tek bir duygu.
Dünyanın yaradılışından itibaren gelen ve yoğun yaşanan en önemli duygu.
Herkese göre değişken ama nihayetinde herkesin az veya çok yaşadığı bir duygu.
Yerine göre donduran, yerine göre yakan, yerine göre ağlatan bir duygu.
Etkilemediği kimsenin olmadığı ve dünya kaldıkça da herkesi etkileyecek bir duygu.
Bedenin ruhtan ayrıldığının yaşarken ölmenin anlamının yazıldığı bir duygu.
Hayatı boşverme noktasında insanı kendinden eden garip ama etkili bir duygu.
Makam, mevki, konum gözetmeksizin yeri geldiğinde insanları köleye çeviren bir duygu.
Adına milyonlarca şiir, milyonlarca kitap yazılmış ve yazılmaya da devam edecek olan bir duygu.
Yeşilin toprağa ve havaya ihtiyaç duyduğu gibi her zaman muhtaç olunan bir duygu.
En tatlı heyecanların bütününde başrolde olan yokluğu hemen fark edilen bir duygu.
Uğruna Ferhat a dağları deldiren, uğruna Mevlana ya tek ayak sema ettiren bir duygu.
Bakarken kör ettiren,duymaları engelleyen, hissetmeleri yok eden bir duygu.
Dünyanın merkezinde döndükçe insanları kendinden eden ve etmeye devam edecek bir duygu...

Uyanık.

02 Şubat 2017

O dağ




Kaf dağı vardı nihayetinde,
Hiç ulaşamadığımız ama yitirmediğimiz umudumuzun saklı olduğu o dağ,
O ulaşılmazlarda ki engin,
O bilinmezliklerde ki gizemli,
O kaybolan umutlarımızın imkansızı,
Hem varoluş hem de yok oluşun temsili 
Benliğimiz kısaca herşeyimiz o dağ...

Uyanık.

O an



Onunla konuşmuyordu ama duyuyordu sesini
Şanslı diyordu içinden, muhatap olduğu kişi için
Elindeki telefon ahizesi bile ne kadar şanslıydı şuan
Telefonun diğer hattında ki bundan haberdar mıydı acaba
Ona yönelmiş ilgisi ona yoğunlaşmıştı hep öyle görüyordu

Hafiften başını ona doğru çevirdi elindeki telefonu bırakmadan
Konuşuyordu halen birşeyler anlatıyordu inceden
Kendisine bir bakış attı ki sanırsın gece güneş doğdu
Kanatlandı yürek uçtu uçacak hissediyordu çarpıntıyı
Bişey diyecek sandı ama yok halen telefona odaklı

Hoş bişey dese karşılık verecek yetiyi kaybetmişti
Nefesi kesilecek gibi oldu boğazında düğümler peş peşe
Yutkunuyor ama inmiyordu boğazına gelen kalbi inatla,
Şah damarının kan akışını hissediyor adeta ılık ılık
Elini ayağının hissiyatını kaybediyor acaba ne haldeler
Kendinde değil yürüse tükezleyecek ve kesin düşecek
Önündeki bankoya tutunuyor o olmasa yerdeydi sanki
Saniyeler günlere, günler yıllara dönüşüyor adeta
Kaç zaman o saniyeyi yaşıyor anlamış değil kendiside
Gözlerine bakıyor halen kendisine mi hedefli diye
Evet evet bakıyor işte o kapak yine kapandı ahenkle
Kirpikleri nasıl da düzenli tek tek taranmış gibi
Yok yok duramayacak fazla bu halde iyi değil
Son bir bakış atıyor gözlerine, siyah gözbebeklerine
Yumuşak ses tonu kulaklarında dolaşıyor şefkatle
Huzurlu bir ses, rahatlatan, dinlendiren mutluluk verici
Küfür etse en güzel şiiri okur gibi gelecek bu tonla
Bir koku var ortamda bu onun kullandığı parfüm olmalı
Bahar gibi ortam sanki bir çiçek bahçesi gibi kokuyor
Çok uzaklarda bilinmeyen yerlerdeki çiçeklerin kokusu
Bilmediği ama hiç unutmayacağı bu kokuyu ezberledi adeta
Nasıl gelmişti buraya nasıl bu halde kalmıştı ki böyle
Ne zamandır burada duruyordu şuan ne yapıyordu
Zaman mefhumunu yitirmişti aklı da kendisine gelemiyordu
Yutkundu tekrar zor oldu yine değişen birşey yoktu
İyi değildi artık gitmeliydi yoksa bir daha gidemeyecekti.
Gözlerini ne kadar kırpmadan bakmıştı öyle bilmiyordu

Kapanan kapının ardından herşeyi geride bırakıp uzaklaştı...

Uyanık.






Hasret



Görebildiğimiz her şey yakın anlamına gelmiyor ki.
Hasretini çektiklerine yıldızlara baktığın gibi bakamiyorsun bile...

Duyamıyorsun sesini istesen de, elin kolun bağlı kalıyorsun,
Koşsan koşulmuyor, yürüsen yürünmüyor, bağırsan sesin çıkmıyor
İstediğin gerçekleşmiyor, daralıyorsun, bunalıyorsun, huzursuzluk sarıyor dört bir yanını.
En çok da bu yaralıyor insanın içini, elinden bişey gelmeyişi...

Uyanık.



01 Şubat 2017

Ne kadar



Ne kadar ödün verirsen o kadar tepene çıkarlar,
Ne kadar umursarsan o kadar üzerler, o kadar kırarlar
Ne kadar çok seversen o kadar ağlarsın, o kadar yanarsın,
Kısaca ne yaşayacaksan içinde yaşayacaksın belli etmeyeceksin...

Uyanık.

Karşı



Karşı olmaktır, itirazları bol, cephesi geniş bir set olmaktır yalnızlık,
Toprağın ağaca, agaçların dallara, dalların yapraklara karşı olması gibi değil
Olumsuzu yapmaktır, ters olmaktır, istenilen gibi yaşamamaktır yalnızlık.
Küsmektir herşeye, güneşe rüzgara, yakınında olunamayan herşeye...

Uyanık.