16 Aralık 2017

Üzgünüm.



Öncelikle üzgün olduğumu belirtmek isterim,
Çok üzgünüm ve özür dilerim...
Seni içimde öldürmem gerekiyor yoksa ben öleceğim,
Can tatlıdır ya hani insan kendini düşünür öylece hissiz ve donuk renklerle
Seni, senin varlığını içimde öldürmem gerek
Ancak seni böyle yaşatabilirim, seni ancak böyle sevmeye devam edebilirim.
Zorundayım buna yaşayabilmem ve yaşayabilmen için...

Uyanık.
Üzüldüğüm tek şey vazgeçtiğim prensiplerim olur haketmedin hiç birini hemde yazık ki ne yazıkkkk

14 Aralık 2017

Gerçek

Tanıyorum sanma kimseyi,
Kızdığında gör birde icindekileri
Kalmaz yüzünde ki sahte gülüşleri
Çıkar ortaya sana gerçek düşünceleri...

Bitmişse elbet sana olan güveni,
Gitmektir tek çare yolun belli
Hakaretlere artık bi dur demeli
Çok sevsen de defolup gitmeli...

Uyanık.

10 Aralık 2017

Karanlık



Bazi insanlar için ışıkların yanması gereksizdir içlerinde ki karanlığı aydınlatacak bir sistem henüz geliştirilmedi...

Uyanık.

09 Aralık 2017

Sözler

Paylaşıldıkça çoğalan şeyler içerisinde hüzün olmaz...
Olmamalı, dertler paylaşıldıkça çoğalmamalı aksine azalmalı.

Bir yaprağı düşmeye görsün gerisi çorap söküğü gibi geliyor...
Parçalanmaya başladı mı bir insan heryerde eksiliyor.

Görünmüyor sanma siyah da olsa bir varlığı mevcut...
Her mevcut olan varlığın bir işlevi bir görevi vardır.

Huzurlu bir gece olacak ve bunun rüzgarla hiç alakası yok...
Huzur içten gelir bir duygu bir his bir kabulleniştir.
Gelen birşey yok zaten o senin içinde, sadece ortaya çıkması gerek...

Uyanık.

07 Aralık 2017

Güneş


Gün ortası yada akşam veya gece farketmez, zamanın bir önemi yok.
Sen görmesen de hissetmesen de
Güneş var ve bi yerlerde bahar olmuş papatyalar gülümsüyor bunu unutma...

Uyanık.

05 Aralık 2017

Karmakarışık




Sakin, sessiz, hissiz bir görüntü içerisinde olsam da, çığlık çığlığa bir kaosun ve büyük bir hengamenin yaşandığı kafamın içinde yolunu kaybetmiş kelimelerle savaşıyorum. Boğazım; söyleyemediklerimle söylemek istediklerim arasında düğüm olmuş, dokunsalar çıkmaya hazır hıçkırıkların arefesinde,,,
Hüzünlüyüm, biraz hayret, biraz da şaşkınım, en önemlisi de karmakarışığım...
Oturduğum yerden kalkmaya bile tenezzül edemediğim ama yine de koşar adım giden hayata ister istemez yetişmeye çalışmaktayım... 
Zaman döngüsü içerisinde bir köşede nefes alan, kimine kolay kimine zor yaşamaya çalıştığımız şu dünyanın üzerine serpilmiş kader kurbanlarından birisiyim. Bu dünyanın uzun soluklu tarihinde yazılmakta olan büyük romanda adımın bile bir daha hatırlanmayacak bir figüran rolünü eda ediyorum herkes gibi... Kelimeler; düğümlenmiş boğazımdan kurtulabilseler de dilimin ucundan dökülebilme başarısını gösteremiyorlar,,, toparlanabilen heceler içinde bir çoğu isyankar bir çoğu sitemkar bir çoğu da öfkeli anlamlar taşıyor.
Karmakarışık bir ruh halinden, kararsızlıkların kol gezdiği bir akıldan ne kadar anlamayı bekleyebilir ki insan ? Tüm duyuların aptallaştığı, büyük bir his kaybının yaşandığı anlardayım. Duyduklarımı şekillendirmeye çalışırken kulaklarımı tırmalıyor anlamsız uğultular, gördüklerim serap etkisinde baksamda anlayamadığım hayatın keşmekeşiyle bütünleşiyor. 
Yorgunum... 
Anlayamadığım hayatın, çözemediğim kısımlarında bana herşeyi anlatmaya çalışırcasına akan alt yazıları takip etmekten yorgunum,,, İçimde yanan yangınların sönmeyen alevlerin, dinmeyen fırtınaların harabelerinde kalmaktan bıkkınım. Engin dağlarda yankılanan sesimin ulaştığı mekanlara varamamaktan, olduğum yerde saymaktan bezginim. Gidememekten, giderken kalbimin varoşlarında kalamamaktan biçareyim...
Eksik hayatlar yaşayan insanların ömürlerindeki kederden habersiz aklımı kendi benliğime gömüyorum. Bir yanım şükür tecellisinde diğer yanım hayatı kestirip atma derdinde. Negatifim nihayetinde...
Olumsuzluğun prangalarından kurtulamamanın işkencelerini çekiyorum. Ruhum parlak değerli taşlarla bezenmiş bir kaftanın içinde yırtık elbiselerle saklanıyor. Kimsenin görmesi, anlaması mümkün değil iç dünyamın halini. Millet ancak görür benim zevahirimi...
Hayat işte bir nefes alımından ibaret olmuyor bazen. Hislerle yaşıyor insan, kalbinde ki naif duygularla... Gıdanın bedene yararı oluyor sadece ancak ruh için farklı gereksinimler gerekli,,, mesela; sammimi bir gülümseme yetiyor bunun için ama şuan o da yetmiyor. Hayat bir balçık gibi tutmuş her bir yanımı, kurtulmaya çalıştıkça daha da sıvaşıyor daha da bulaşıyor, bundan kaçmanın imkanı yok... 

Derin bir nefesin bırakımında hissettiğim dugularımın yansıması, kırılan camlardan fazla yer kaplıyor, her hareketimde daha da yaralıyor parçalanmış gönlümü. 

Yollar bitmiyor sanki hayatı sonlandıran, birşeylerin olmasını bekliyor insan ama sanki olup bitiverse istiyor. Beklenen acıdan çok beklemek dağlıyor içimi, melodisel bir dilemma ile vahşi bir savaş benzetmesi,,,

Birkaç sanıyede içime dolan karamsarlığın ancak bu kadar tarifini yapabiliyorum. Kelimeler kalemime ancak bilgim dahilinde dökülüyor, duygularımı anlatabilen bilmediğim binlercesi yanında...
Sonra,,,
Sonrası geçiyor, geçmeyen ne var ki ???

Güvenilmez

Duymayı kesinlikle hak etmediği birçok kelimenin yaraladığı izler daima kalıcı oluyor. Atamıyor insan her seferinde aşağılanmayı. Soğuyor elbet hem kelimelerin sahibinden hem bulunduğu yerden. Bu kadar kolay olmamalı insan kalbini kırmak, bu kadar kolay olmamalı bunca hakaret...
Aslında değer vermemişse her şey beklenir, şimdi hakaret sonra ceza sonra intikam... Güvenilmez ruhlarda çarpan duygusuz kalplerin kendinden başka kimseyi düşünmeyen kişilikleri; çoğunlukla geçici mutluluklarla yaşarlar. Sahte insanlar sahte olaylar güvenilmez şahsiyetler kısaca...

03 Aralık 2017

Şans ve kader


Kimse istediği bir yaşamı seçemez, herkese yaşaması gereken hayat sunulur...
Seçemezsin anneni,
Seçemezsin babanı,
Doğduğun yeri, dilini, rengini...
Belki şans belki kader dersin iyi bir ailen olması
İyi bir memlekette doğmak
İyi bir lisanın 
İyi bir çevrenin içinde doğmak
Kader tecellisi inanan için
Şans inanmayan için
Her halûkarda bizim için şükür sebebi...

Uyanık.

 

Set



Set çekilmiyordu bi yerden sonra hayatın gidişatına, mecbur önümüzde ki yolu takip edebilmekti tek çare...

Uyanık.

Islanmak



Belki fazla tepki verdik hafif yağan yağmurun romantik olgusuna,,, sonuç ıslanmaktı sadece, olabildiğince bizi kendimizden edecek derecede ıslanmaktı...

Uyanık.

Masallar



Sonunu bildiğimiz masalların gizemini yaşıyoruz, günden güne kaybolan heyecanı bir daha başka masallarda bulamamak en kötüsü...


Uyanık.

İnsiyatif


Senin için iyi olacak birşeyin başkasının insiyatifinde olması ne kadar da kötü...
Mecbur olmak, muhtaç olmak, vicdanlarda kalmak sadece, İnsaf denilen o hissin bol olduğu kişiye mahkum olmak güven bile verir...

Uyanık.

Huzur





Kıyamıyorum ki sevmeye, öyle huzurlu, öyle güven dolu bir hali var ki beklentisiz saf inanış kaplamış hayvanların şanslı hayatları mevcut

Uyanık.