11 Nisan 2019

Ben düşündüm...



Koca bir günün sabahında güneşle birlikte gözlerimi açmış, yeni yeni hareketlenen sokağın parlak kaldırımlarını seyrediyorum. Site duvarının dibine yatmış bir köpeğin umarsızca geçen arabalara baktığı, hafif esen rüzgarın etrafları tahtadan iskele ile koruma altına alınmış henüz fidan halinde olan ağaçların yapraklarında dolaştığı, gökyüzünde düzensizce serpilmiş parçalı bulutların mutlu görüntüsünü seyrediyorum şekillenmemiş saf benliğimle...
Bu cam kenarından gökyüzünün maviliğiyle, gölün mavi yeşil karışımı rengine bakmadan önce beyaz porselen kupamın buharını kahveyle bütünleştirmeyi seviyorum genelde. Kahvemin sıcak tadıyla birlikte büyüleyici kokusu da bana büyük bir haz veriyor açıkcası. 

O anda ki iç huzurum; yanda ki sitenin çatısından havalanan birkaç kuşun kanatlarında özgürce dolaştığını hissederim çoğunlukla...

Deşarj olmuş düşüncelerime; belki işine, belki okuluna, belki de gece çalışıp mesaiden evine dönen insanlar takılır yavaştan. Bir amaçları, bir gayeleri var sabahtan dışarda olan insanların ve bunlar haricinde göremediğim insanlar içinde acaba benim gibi yapan var mıdır diye de düşünürüm...

Her yudum da kendime gelen düşüncelerim, derinleşen konular içinde git geller yaşamaya başlar istemeden 

Peki siz hiç düşündünüz mü şu an, şu dakika dünyada neler oluyor diye... neler yaşıyor uzak diyarlarda kendi hallerinde olan insanlar, hatta çok uzağa gitmeden göremediğimiz bir sokak ilerisinde ve hatta göremediğimiz bütün sokaklar boyunca neler oluyor diye...
Ben düşünüyorum...
Kaç kişi benim gibi sabah erken kalkıp cam kenarına geçip elinde kahve fincanının buharında gökyüzünü seyreder... Sabahın ışıklarıyla beraber nefes almaya başlayan bu şehrin sokaklarında kaç kişi göz gezdirir ki... Kaç kişi hayatı boyunca belkide hiç gitmediği ve belkide hiç de gidemeyeceği uzak diyarları, en çokda bildiği mekanları hasretle özler... Kaç kişi çevresinde onca kalabalıklar içerisinde olmasına rağmen istediği kişinin ilgisinden yoksun olduğunda kendini bu dünyanın en yalnız insanı hisseder...
Ben seyrediyorum, özlüyorum ve hissediyorum...

Kim bilir kaç kişi yalnızlığında duyduğu müziğin ritmine kendini kaptırıp, kulağına gelen tonlarla bedenini uyum içinde hareket ettirip dans ediyordur... Kaç kişi beklentiler içerisinde bırakmadan insanları mutlu edebiliyorken, kendisi beklentiler içerisinde apansız kayboluyordur... 

Kaç kişi bekliyordur acaba bir yoğun bakım odasının önünde gözünde yaşlarla umut dolu haberler... Kaç kişide sevdiğini toprağa vermenin sessiz çığlıklarıyla boğuşuyordur... Kaç kişi yüreklerde sevgi dolu birikimlerinin sonucu yeni bir birlikteliğe adım atacak düğün hazırlıkları içerisindedir... Kaç kişi güzel kokularıyla baş döndüren, rengarenk yapraklarını toprak ve suyla bütünleştirip bir mucize eseri çiçekleri sulamakla meşguldür... Kaç delikanlı ellerinde her zaman metalin soğuk hissedildiği o can alan namluları tutuyordur uğruna can verebilecekleri toprakları koruyordur nöbet yerlerinde...

Kaç bebek ağlıyordur kokusu cennet kokan annelerinin yanına gelmeleri ve kendileriyle ilgilenmelerini isteyen... Kaç anne bebeğini kucağına alıp kalp atışlarını ilk defa hiisediyordur doğum hanenin soğuk duvarları arasında... 
Kaç kişi telefon başında bekliyordur umutla, hasretle, özlemle kendisine verilecek güzel bir haber uğruna... Kaç kişi gözlerini tavana dikmiş hafiften tebessüm ediyordur anıları yad ederken hafızasında... Belki de kaç kişi çözüm bulamadığı hayatında kurtuluş adına engin dalgalarıyla bir bütün olmak için denize atlamaya hazırlanıyordur umudunun son kırıntılarıyla... 
Kaç kişi şevkat yüklü bakışlarını birkaç kırıntı yiyecekle beslediği minik gözleriyle melül melül bakan yavru hayvanlara çevirmiştir... Dünyanın farklı yerlerindekim bilir kaç kişi ağlıyordur sinemalarda film izlerken... 
Önemli bir günün arefesindedir belki kimileri, heyecanları had safhadadır... Gireceği imtihanın stresini çekiyordur öğrenciler, zamanın geçmesini, biran önce olup bitmesini bekliyordur birileri... belki yarın kötü birşey olacaktır korkuyla merak karışmıştır yada güzel birşey yaşamıştır belkide bazıları ve bunun için şükür ediyordur durmadan...

Seni düşünüyordur belki de şu anda bazıları, senden bahsediyordur kimileri, insanlara muyluluk veriyordur bu durum belki senin baktığın yerlere bakıyordur senin yürüdüğün yollardan yürüyorlardır, belki senin sevdiğin aynı şarkıyı sevmiştir birileri, belki bir şiirin mısralarında adın geçiyordur,,,
Kim bilir...
Hiç düşündünüz mü acaba şu anda şu dakikada neler yaşıyordur insanlar diye...
Ben düşündüm...


Sevilerimle...

Uyanık.

Hiç yorum yok: