12 Mart 2021
Odam
Bir başıma oturuyorum odamda...
Kapalı kapımın üzerinde bulunan camdan gördüğüm kadarıyla tatlı bir koşuşturma içerisinde insanlar yada bana öyle görünüyor. Boşu boşuna gezmenin çok çalışılıyor gibi göründüğü bu zamanda herşeyin gösteriş olmamasını umut ediyorum. Birisi geliyor birisi gidiyor hiç durmak yok önümde uzanan meydanda. Sesler hiç kesilmiyor, bazen bir caraskalın sireni, ince tonda bir metal silinidirin çınlaması, bir hava tabancasından hızla çıkan havanın sesi... En olmadı klimanın fan sesi dinmiyor sessizliğe ihtiyaç duyduğum şu zamanda. Sakin bir müzik açıyorum ısınmış odamın yalnızlığına. Siliyorum herşeyi; odamın dışından bana bağıran kalabalığı, gözüme gözüme koşturan ışıkları ve tüm dünyanın ısrarla " kaçamazsın, benimsin, sen bu karmaşaya aitsin " demesini görmemeye çalışıyorum. Bahçede uzanan bakışlarım, çam ağaçlarının raks edişinde kalıyor. Tahmin edebiliyorum rüzgarın şiddetini. Güneş var, odam sıcak ancak dışarısının inanılmaz soğuk olduğunu kısa bir süre önce bu esintiye karuz kaldığım derecede eminim.
Nedir bizi bu hengamenin içerisinde koşuşturmaya iten sebep ?
Az çok belli bir durum bu. Yaşamak için bazı bazı.
Her günün sabahında işe gelmek için bunca yolu ne için çekiyoruz durmaksızın ? Nedir hayattan beklediklerimiz nedir hayatın bizden beklediği ?
Hep aynı durum hep aynı gidiş hep aynı bencillik...
Devam edecek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder