20 Temmuz 2023

Rüzgar



    Günlerdir yarım bıraktığım yazılarıma yenilerini ekliyorum. Niye sona ulaşamıyorum, neden hep bir eksiklik mevcut, neden yarım haldeyim ? Yazmak beni yıllardır en çok rahatlatan olgulardan birisi ve bundan ölene kadar da hep büyük haz duyacağıma inanıyorum. Bu uygulamadan yana bir sıkıntım yok elbette ama uygulanış şekli bu günlerde beni biraz endişelendiriyor. Yarım bıraktığım yazılarımın adedi taslaklar bölümünde neredeyse dört haneli rakamlara ulaşmış. Bu durum normal mi emin değilim ancak çoğu yazımın sonuna gelmeden sıkılıyorum. Yazmaktan değil düşündüklerimi bir anda buraya dökememekten... Hep bir yerlerde eksikliğim var tamamlanamamış durumlar birikiyor nedendir bilmiyorum. Belki de iyi şeylerin bitmesini istemediğim için yarım bırakıyorum, sona saklıyorum daha kötü durumlarda kaldığım yere kadar okumak bile dağıtıyor içimde ki burhanı...
Son zamanlar da sanki biraz farklı eksiğim gibi. Nedir kalitesiz uykularıma işte budur diyeceğim mevzu yada mevzular... Biliyorum, tabi ki nedir bunlar merak ediyorum desem de her şeyin gayet farkındayım aslında. Arada içime dolan bu ağlama hissi bir şeylerin eksikliğiyle beraber bir şeylerin de fazlalığını gösteriyor. Diğer bloklarımda bu denli çaresiz kalmıyorum kelimeleri ararken. Belki kendimi irdeliyorum belki fazla görüyorum dışavurumlarımı bilemiyorum... Burada teknik olan bir durum yok ve yazdığım her şeyin içimden geldiği için aktaramıyorum muhtemel... Sustuğum, hatta gün boyu oynadığım güler yüzlü, huzurlu, mutlu halimin negatif etkilerini biriktirmekten kaynaklanıyor da olabilir. Birkaç güzel insanla geçen kaliteli kısa zamanlarımı bu durumlardan ayrı tutmak istiyorum elbet. Alıp başımı gidesim geliyor ve gitme düşünceleri gün geçtikçe artıyor monoton hayatımda.

    Ben böyle değildim. Ben böyle sakin, böyle rutin yaşamaya da alışık değildim. Kesinlikle Konya nın havası beni bu denli sıkan. Gecenin 2 sinde sahile gidememek yada küçük kayığıma binip kürekleri gölde çırpıştırmadığımdan olsa gerek. Daraltıyor olumsuzluklar, daraltıyor doğanın uzak bakışları... Uykum var ancak uyumanın bir kayıp olduğunu anlayalı çok oldu hayatımda. Gereklilikleri yaşıyoruz resmen isteklerimize set vuran,,, hani nerede özgürlük? Hani tadı, hani keyfi, hani hayata bağlayan o naif değerler...? Her zaman biz mi arayacağız bizi biz yapan her şeyi ? Kendi çıkıp gelse,,, ben senin keyfinim, huzurunum, mutluluğunum artık hep kalacağım hep yanındayım dese ya... Belki de yanımızda, yanı başımızda ama biz farkında değiliz, bize artık her şey rutin geliyor olabilir. Öyle değilse de rüzgar bir yerlerden eser de bizi o taraflara götürür yada o tarafları bize getirir, kim bilir bunun olması için ne kadar zamanımızın kaldığını...

Sevgilerimle...

Uyanık.

Hiç yorum yok: