27 Ağustos 2024

Mantık




    Yoğunluğunu hissettiklerinden aldığım haz beklemekten aldığından çok daha fazla oluyor. Sezonu tamamlamış bir dizinin tüm bölümlerini sırayla seyretmek gibi.. Benim yazdıklarımı da peşi sıra okuyanlar bazı yazıların birbirine benzediğinden bahsediyor ki tamamen haklılar. Çünkü bir gülü farklı zamanlarda kokladığınızda aldığınız his sonuç olarak farklı senaryoları ortaya çıkarmayacaktır. Bazı yerlerde bu durum istisna dışı olabiliyor her zaman gerçekleşmese de ama nihai düşünce şablonu belli kalıyor.

    Çevremde ki bazı insanların aynı hatayı yaparak farklı sonuçlar beklemesi gibi anlam veremediğim bir durum var. Mantığını kavrayamadığım insanların attıkları taşın bir mucize eseri uçup gitmesini beklemek aptallık değil de nedir çözebilmiş değilim... Bunun izahını alabilmek de mümkün olmuyor belli ki boyutsal bir durum mevcut farklı evrenlere ulaşma çabası hasıl yada insan olmayan canlıların karakteri test edilme durumu var. Her ikisinde de acemi oluşum su götürmez bir gerçektir. Hayatın tecrübelerinden ders çıkarabilen mantıklı insanlarla karşılaşmak adına sevgilerimle...

Uyanık.


17 Ağustos 2024

Tozlu raflar





    Dokunmadı içimin derinliklerine,,, dokunamadı... 
Artık dokunması da mümkün değil görünüyor. Ben bile şaşırdım açıkçası kendimin bu denli sakin haline...

    Zaman; güneşli parlak yollardan aktığı gibi, karanlıklar içerisinde sessizlikten de geçtiğini gösterdi. Bir zamanlar dünyanın tüm güzel seslerine ve melodilerine eş değer, tüm çiçeklerinin kokularından fazla etkileyen, tüm kitapların sayfalarından daha fazla büyüleyen bir sevinç dalgası hakimdi gizli bahçemin derinliklerine... Ilık ılık akarken damarlarımda, heyecanla çarpan kalpte tempo bulur tüm vücuda heyecan dağıtmasını an be an hissettirirdi en yoğunundan. Neydi o his hani neydi o müthiş kelime ? Başımı döndüren günlerden geriye tozlu raflar, pas kokulu köprü korkuluklarının ardında yosunlu deniz kokuları kalmış sanki...
    
    İnsan; işte onsuzluğu hayal edemezken onsuzlukla sınanıyor, onsuzluğun boşluğunda çırpınıyor, gözler görüyor, kulaklar dinliyor ama nerede destek, nerede buna bir çare ? Yok yok, kabul edilir gibi değil... İnsan; insanlığından çıkmış bencilliğinde yüzüyor neden olduğu yıkıma yarım ağız bakıyor bir anlığına. Günleri, haftaları, ayları, yılları o bir anlığına çevirdiği bakışından fırlatıyor... 

    Hayat amaçtan çok araçların çevresinde geziniyor ve çoğunlukla araçlar olmazsa olmaza dönüşüyor... Muhteviyatının öneminden ziyade bulunduğu kaba odaklanıyor birçok insan... Siyah bir pazar poşetinde üzüm ile acı biberi bir tutamazsın nihayetinde... Binlerce kitabın aynı kağıttan olduğunu bilip içinde yazanların değişkenliğine bakar mısınız ? Kötü ve anlamsız yazıları okuyup kitaplar kötüdür denir mi hiç ? O sayfaların o mürekkebin o kelimelerin günahı nedir ?
    Esas olan iyiyi, güzeli, senin için besleyici olan sayfaları ve içine koyduklarını alabildiğinde, anlamlarını kavrayabildiğinde besler seni sonrasında kitap için ayırdığın yer senindir. Kitap artık bir kağıt parçası halindedir içini sentezlemiş olduğunda bir hokka mürekkep ve yarım kilo kağıt boşa düşmüş olur. Sana kazandırdığı sevebilme kabiliyeti, mutlu hissetme yetisi, aşkla dolabilme kabiliyeti senindir ve ayrıca nasıl bakarsan öyle görürsün,,, Nefret edebilme kin duyabilme gibi kimsenin istemediği durumlar da olabilir. 
    Kendi içinde kendi iç dünyanda onu besleyebilme, büyütebilme özellikleri gelişir. Suya ihtiyaç duyan bir tohumun bir zaman sonra suyu önemsememesi gibi bir şey bu. Artık yaşayabilmek ve büyüyebilmek için öncelikleri değişiyor, besleyeceği materyali havadan duvardan almak gibi oluyor.
    Güneş olmasa da yıldızlar bile kafi gelebiliyor...
   

Uyanık.

15 Ağustos 2024

Yeni adım

    


    Bir adım daha ekledim geçip gittiğim günlerime ve şimdi atacağım bu adım; hayatımın geri kalanına yürüdüğüm ilk adımım olacak. Evet önemli bir an, önemli bir adım. Geçen sene de aynı durum olmuştu bir önceki senede hatta 50 yıldır aynı şey gerçekleşiyor... Bakalım daha ne kadar daha gerçekleşecek bekleyip görelim :)

Uyanık.

13 Ağustos 2024

Stres

 


    Bir daha bir daha bir kez daha... 

Yılıyor insan; insan şeklinde dolaşanlardan. Kendini bir şey sananlardan, umursamayanlardan, lüzumsuzlardan... Aslında yine de insan kendine kızıyor her durumda. Nasıl oldu da hak etmediği halde bunca değeri verebildiğine üzülüyor. Boşuna zaman kayıplarından, boşuna verilen nefeslerden, boşuna adam yerine koyduğu o anlardan hicap duyuyor. Herkesi kendi gibi görmemek lazım iyiyse de kötüyse de bu bir gerçek nihayetinde...

    Eh ne diyelim içimizde fırtınalar esse de yüzümüze takındığımız sahte gülücük maskemizi sergilemeye devam edeceğiz yüz yüze baktığımız ahlaksız insanlara. Utanma duygusundan yoksun sözünün eri olamamış namertlerle yaşamaya maalesef devam ediyoruz ve bir müddet daha edeceğiz gibi görünüyor. 

Annemim sürekli dediği gibi Allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın duasına yine yeniden ve derinden bir aminnn diyorum. 

Sevgilerimle.

Uyanık

10 Ağustos 2024

Yorgunluk

 


    Kimsenin sessizliğinden kimseyi sorumlu tutamıyorum. Kendi sessizliğini çözememiş insanların sorunlarını neden başkalarına yüklemek en öncelikli durum haline geldi çözebilmiş de değilim. Eline tornavidayı alanı görmeye dursun insan hemen iş yükleme peşine giriyorlar. Sanki mecbur gibi sanki onun için yaratılmış gibi bir tavır sergiliyor kendini bilmezler. Artık kimseye dert anlatmak da mümkün olmadığı gibi kendi kendine düşünmek bile yoruyor belli bir zaman sonra. Ne olacak ki sanki hep aynı terane hep aynı virane... Her zaman bir can sıkan, her zaman çıban gibi lüzumsuzca ve arsızca ortalık yerde bitiveriyor bir hadsiz...

    Yoruldum... Cidden; her zaman her şeye müdahale edememenin bıkkınlığını hissediyorum ayak parmaklarımda ve siz; ellerim ne halde sormayın bile...


Uyanık.

08 Ağustos 2024

Hafıza

 


    Kim bilir bilmem kaç bin yıl oldu sesini duymayalı... Tüm hisler, duygular, nasıl da arsız bir kedi gibi tırmandı derinlerden gün yüzüne. Koca bir yer kaplamış zamanın en değerli düşünceleriyle. Sessiz, sakin geçen gecenin sabahında dağların eteğinde güneşin çıkması, hiç yabancı olmadığımız o sıcaklığın, o aydınlığın yine yeniden merhaba demesi gibi, huzurun yüzümüze dokunan sıcak ışınlarıyla bedenimize yayılmasını yudumlamak. Tahminim milyonlarca insanın, hayatın efsanevi güzel anlarını yaşamamış, yaşamaya zaman bulamamış olduğunu tahmin ediyorum. En basitinden bir düşünün doğada uyanmanın gecenin karanlığından çıkan gökyüzünün lacivertten sarıya dönüşünün adım adım resmini kaç kişi hafızasına kazımıştır ? 


Uyanık.

05 Ağustos 2024

Temkinli

 


    Hangisi iyi emin değilim açıkçası... Belli bir rutinin süre gelen alışkanlıklarını yaşamak mı yoksa rüzgar esintisine ayak uydurup orada burada takılmak mı ? Zira hayatın bu zamana kadar olan bölümünde rüzgarı dinlemedim hiç ve köklerine sıkıya sarılmış bir yaprak gibi direndim özgürlüğe... Hangisi iyi diye bir kıyas yürütmek benim için imkansız. Bilinmezliklerin yorumunu kim yapabilir ki ? Tahminler, ilk akla gelenler hep iyiyi işaret etse de ince düşüncelerin sonunda değişikliklere pek de sıcak bakamıyor insan. 

    Yani işin özü yenilikler biraz risk teşkil ettiği için temkinli olmaktan geri duramıyor insan...

Uyanık.

02 Ağustos 2024

Gidiş

 


       Günün anlam ve önemine açısından değerli bir çalışanını kaybeden firmamda; eksikliği hiç doldurulamayacağından emin olduğum bir arkadaşa veda etmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Belli bir dönemin yoğun akışında aynı şartlar altında çalıştığım bu arkadaşımı da uzun yıllar unutmayacağımdan eminim. Bir çok bilgi paylaşımı gerçekleştirdiğimiz zaman içerinden kendisine birçok konuda tavsiye ve bilgi aktarımıma karşı bende kendisinden hayata dair bir çok anlamda bilgi edindim. Samimi, doğru ve dürüst olduğunu, olmadığı yada olmak istemediği kısımlarda sakinliğini koruması yolunda yardımlarımı eksik etmediğimi düşünüyorum. Her yaşın kendi fikir ve düşüncelerine saygı duymayı daima ön planda tuttuğumu yeniden sergilediğime de çok seviniyorum ayrıca. Bana ve benim gibi kendisine saygı duyulan insanlara karşı saygılı ve seviyeli davranışından dolayı kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. 

    Sağ ve selametle yolun açık olsun sevgili Arkadaşım...

Uyanık.