27 Ağustos 2019

Değişim



Yıllar hızla akıyor hayatlarımızda...
Herşeyin ilacı diye bilinen zamanın; durmak, dinlenmek gibi bir düşüncesi de yok açıkçası...Geri dönüşü ve telafisi olmayan, paha biçilmez zamanın; bazen ilerlemesini hiç istemeyiz ve bazen de içinde bulunduğumuz o anın, içimizi kaplayan o huzurun sonsuzluğa uzanmasını isteriz. Ama öyle anlar vardır ki zamana bıraktığımız, kısa zamanda neticesini alamayacağımız belli süreçlerinde göz açıp kapayana kadar geçmesini ne çok isteriz...
Özellikle acı veren hüzünlü o anların...
Bu herkese göre değişik durumlar sonuçta, bir günü dolu dolu yaşayıp nasıl geçtiğinin farkında olmayanda var akşamın gelmesini sabırsızlıkla bekleyen de... Bu böyle geldi böyle gidecek, her bir saniyenin tekrarı kaçınılmaz devam edip gidecek...

Değişiyoruz...
İsteyerek ama istemeden dönüşüyoruz... Bazen zamanla bazen bir anda oluyor bu. Kim ne derse desin ve görsün anlık değişimlerde büyük devrimler yaşanıyor küçük dünyalarımızda...

Değişiyoruz...
Değerlerimiz, zevklerimiz, tercihlerimiz değişiyor doğal olarak, fıkirler, insanlar, ortamlar değişiyor.
Pek çok düşünce, pek çok alışkanlık ve bağımlılık bizi terkediyor yada biz öteliyoruz bir nebze...

Biz bir çok şeyi terkediyoruz, terk etmeye mecbur bırakılıyoruz. İstenmediğimiz yerdem koşar adım kaçıyoruz çözüm bulmuşcasına. Oysa öyle olmuyor nihayetinde koştukça birçok şeyde bizimle geliyor, tüm düşüncelerimiz, duygularımız rüyalarımız...

Koşmanın, yürümenin anlamsız kaldığı durumlar oluyor sonuçta ve Nazım'ın dizeleri geliyor aklıma;

Değmiyor bazen uğruna yorulduklarımız
Ya çok erken seviyoruz sevmeyeceklerimizi
Ya da seçemiyoruz uğrunda ölünecekleri
Hani durgun bir denize taş atar gibi
Önce ufak dalgalar sevindiriyor insanı
Sonra büyük dalgalarda boğuluyoruz
Değmiyor bazen uğruna yorulduklarımız...

Uyanık.

Hiç yorum yok: