04 Haziran 2024

Yankı

 


    Sıcak günlere geldik yine... Sabahın erken saatlerinde tepenin zirvesinden başını gösteren güneşin sıcaklığını hemen hissetmek mümkün olabiliyor. Daha nemlenmemiş ve buğulanmamış temiz hava uyanmamış şehrin semalarında göz kırpıyor. Kimin dikkatini çeker ki gökyüzünün berraklığında süzülen bir kuş, belli bir irtifadan giden uçağın cetvel çekmiş gibi bıraktığı iz, bir yaprağın iç huzuru yakalayan salınımı? Akıllarında kim bilir hangi problemlerle uğraşıyor insanlar? Yarını düşünmeyen gelecek derdi olmayan bu kediler köpekler bizden daha mı şanslı dersiniz ? 

    Dün neydi nasıldı ? Sahi kendimize, çevremize, dünyaya ne katkı sağlamıştık?  Neleri kurtardık insanlık adına ? Eritiyoruz günleri acımadan amaçsız ve gayesiz... Mecburiyetten yaşıyoruz gibi. Kendi bencilliğimizde kurduğumuz dünyamızda kendi minik alanımızda nefes alıyoruz oysa. Fanus içinde dolaşan balıktan farkımız ne ? En mükemmel ortamı da yapsanız boş bir akvaryumda kursanız ne fark edecek onun için? Gizli sevinçlerini anlayabilecek miyiz ? Ondan bile daha kötüsünü sergiliyoruz çoğu zaman farkında olmasak da... Siz bunları da bir düşünün hayat keşmekeşimin arasında fırsat bulabilirseniz...

      Bizim istediğimiz şekilde gelişmeyen olaylara verdiğimiz tepkiler, farklı zamanlarda farkı seviyelerde oluyor. Hele sizin de dahil olduğunuz bir durumda sizi etkileyecek ve sizde derin izler bırakacak kararları alan insanları anlayamadığınız durumlar olduğunda... Acele etmeyin her cümlede irdeleyin bir düşünün kimin çizgisinde işleri yolundan alıkoydunuz ? Kimin mutluluk yankılarına mani oldunuz ? Kimin aheste çalan müziklerine engel, kimin görsel manzaralarına perde çektiniz ? Her şey sizinle alakalıydı ve olması gereken oldu öyle mi ? Ya değilse ? Ya atmadığınız ve geri döndüğünüz o son adımda hep beklediğiniz mutluluğun ilk adımı olma ihtimalini ortadan kaldırmışsanız ? Ya olmayacak bir yerde konuşmuş ve olmayacak bir yerde susmuşsanız ? Eminim yaptıklarınız veya yapmadıklarınız ile ilgili kendinizi rahatlatacak bahaneleri çoktan buldunuz bile... :) 

    Güne yeni başlayan gökyüzüne bakın arada ama bakmak için değil görmek için... Ağaçlarda öten kuş seslerine odaklanın duymak için değil dinlemek için... Aldığınız nefesi ciğerlerinizin her bir köşesine çekin derin derin yaşamak için değil yaşadığınızın farkına varmak için... İç dünyanızı hissedin arada kendinizi mutlu kılmak için değil mutluluğu hissetmek için... 

    Dikkat edin sizden gelen ve sizden giden yankılara...

    Sevgilerimle...

Uyanık.

Hiç yorum yok: