30 Ağustos 2016

Anılar üçüncü

Çaresizliğin saracak benliğini ve tüm bedenine yayılacak durduramayacaksın.
Öfkeni bir kılıç gibi bileyleyeceksin, büyüteceksin. Her şeye lanet okuyacaksın.
Öfken; seni terk edene mi yoksa ayrılığa neden olan her ne varsa hepsine mi, anlayamayacaksın.
Kendini hep haklı görecek bütün suçu çevrene saçacaksın.
Denize, dalgalara, yerdeki taşlara, oturduğun banka, baktığın ufuklara, yüzüne esen rüzgara, gördüğün göremedeğin ne varsa öfkeni kusacaksın. Belkide gözyaşlarına ekleyip yanaklarına kaydıracaksın.
Boş gözlerle baktığın yerlerde boş bir vapur yanaşacak iskeleye,
tıpkı senin yüreğin gibi ve içinden söküp attığın o önemsemediğin yolcunun artık olmadığı boş bir vavur.
İçinden hiç kimse inmeyecek. Bekleyeceksin ama nafile, o yolcu; başka bir limanda olacak belki ve sen bunu düşünüp içten içe hüzünleneceksin.  Bir rüzgar çıkacak, yalnızlığın iyice kemirdiği bedenini yalayacak.
Savrulacaksın.

Hiç yorum yok: