16 Aralık 2017

Üzgünüm.



Öncelikle üzgün olduğumu belirtmek isterim,
Çok üzgünüm ve özür dilerim...
Seni içimde öldürmem gerekiyor yoksa ben öleceğim,
Can tatlıdır ya hani insan kendini düşünür öylece hissiz ve donuk renklerle
Seni, senin varlığını içimde öldürmem gerek
Ancak seni böyle yaşatabilirim, seni ancak böyle sevmeye devam edebilirim.
Zorundayım buna yaşayabilmem ve yaşayabilmen için...

Uyanık.
Üzüldüğüm tek şey vazgeçtiğim prensiplerim olur haketmedin hiç birini hemde yazık ki ne yazıkkkk

14 Aralık 2017

Gerçek

Tanıyorum sanma kimseyi,
Kızdığında gör birde icindekileri
Kalmaz yüzünde ki sahte gülüşleri
Çıkar ortaya sana gerçek düşünceleri...

Bitmişse elbet sana olan güveni,
Gitmektir tek çare yolun belli
Hakaretlere artık bi dur demeli
Çok sevsen de defolup gitmeli...

Uyanık.

10 Aralık 2017

Karanlık



Bazi insanlar için ışıkların yanması gereksizdir içlerinde ki karanlığı aydınlatacak bir sistem henüz geliştirilmedi...

Uyanık.

09 Aralık 2017

Sözler

Paylaşıldıkça çoğalan şeyler içerisinde hüzün olmaz...
Olmamalı, dertler paylaşıldıkça çoğalmamalı aksine azalmalı.

Bir yaprağı düşmeye görsün gerisi çorap söküğü gibi geliyor...
Parçalanmaya başladı mı bir insan heryerde eksiliyor.

Görünmüyor sanma siyah da olsa bir varlığı mevcut...
Her mevcut olan varlığın bir işlevi bir görevi vardır.

Huzurlu bir gece olacak ve bunun rüzgarla hiç alakası yok...
Huzur içten gelir bir duygu bir his bir kabulleniştir.
Gelen birşey yok zaten o senin içinde, sadece ortaya çıkması gerek...

Uyanık.

07 Aralık 2017

Güneş


Gün ortası yada akşam veya gece farketmez, zamanın bir önemi yok.
Sen görmesen de hissetmesen de
Güneş var ve bi yerlerde bahar olmuş papatyalar gülümsüyor bunu unutma...

Uyanık.

05 Aralık 2017

Karmakarışık




Sakin, sessiz, hissiz bir görüntü içerisinde olsam da, çığlık çığlığa bir kaosun ve büyük bir hengamenin yaşandığı kafamın içinde yolunu kaybetmiş kelimelerle savaşıyorum. Boğazım; söyleyemediklerimle söylemek istediklerim arasında düğüm olmuş, dokunsalar çıkmaya hazır hıçkırıkların arefesinde,,,
Hüzünlüyüm, biraz hayret, biraz da şaşkınım, en önemlisi de karmakarışığım...
Oturduğum yerden kalkmaya bile tenezzül edemediğim ama yine de koşar adım giden hayata ister istemez yetişmeye çalışmaktayım... 
Zaman döngüsü içerisinde bir köşede nefes alan, kimine kolay kimine zor yaşamaya çalıştığımız şu dünyanın üzerine serpilmiş kader kurbanlarından birisiyim. Bu dünyanın uzun soluklu tarihinde yazılmakta olan büyük romanda adımın bile bir daha hatırlanmayacak bir figüran rolünü eda ediyorum herkes gibi... Kelimeler; düğümlenmiş boğazımdan kurtulabilseler de dilimin ucundan dökülebilme başarısını gösteremiyorlar,,, toparlanabilen heceler içinde bir çoğu isyankar bir çoğu sitemkar bir çoğu da öfkeli anlamlar taşıyor.
Karmakarışık bir ruh halinden, kararsızlıkların kol gezdiği bir akıldan ne kadar anlamayı bekleyebilir ki insan ? Tüm duyuların aptallaştığı, büyük bir his kaybının yaşandığı anlardayım. Duyduklarımı şekillendirmeye çalışırken kulaklarımı tırmalıyor anlamsız uğultular, gördüklerim serap etkisinde baksamda anlayamadığım hayatın keşmekeşiyle bütünleşiyor. 
Yorgunum... 
Anlayamadığım hayatın, çözemediğim kısımlarında bana herşeyi anlatmaya çalışırcasına akan alt yazıları takip etmekten yorgunum,,, İçimde yanan yangınların sönmeyen alevlerin, dinmeyen fırtınaların harabelerinde kalmaktan bıkkınım. Engin dağlarda yankılanan sesimin ulaştığı mekanlara varamamaktan, olduğum yerde saymaktan bezginim. Gidememekten, giderken kalbimin varoşlarında kalamamaktan biçareyim...
Eksik hayatlar yaşayan insanların ömürlerindeki kederden habersiz aklımı kendi benliğime gömüyorum. Bir yanım şükür tecellisinde diğer yanım hayatı kestirip atma derdinde. Negatifim nihayetinde...
Olumsuzluğun prangalarından kurtulamamanın işkencelerini çekiyorum. Ruhum parlak değerli taşlarla bezenmiş bir kaftanın içinde yırtık elbiselerle saklanıyor. Kimsenin görmesi, anlaması mümkün değil iç dünyamın halini. Millet ancak görür benim zevahirimi...
Hayat işte bir nefes alımından ibaret olmuyor bazen. Hislerle yaşıyor insan, kalbinde ki naif duygularla... Gıdanın bedene yararı oluyor sadece ancak ruh için farklı gereksinimler gerekli,,, mesela; sammimi bir gülümseme yetiyor bunun için ama şuan o da yetmiyor. Hayat bir balçık gibi tutmuş her bir yanımı, kurtulmaya çalıştıkça daha da sıvaşıyor daha da bulaşıyor, bundan kaçmanın imkanı yok... 

Derin bir nefesin bırakımında hissettiğim dugularımın yansıması, kırılan camlardan fazla yer kaplıyor, her hareketimde daha da yaralıyor parçalanmış gönlümü. 

Yollar bitmiyor sanki hayatı sonlandıran, birşeylerin olmasını bekliyor insan ama sanki olup bitiverse istiyor. Beklenen acıdan çok beklemek dağlıyor içimi, melodisel bir dilemma ile vahşi bir savaş benzetmesi,,,

Birkaç sanıyede içime dolan karamsarlığın ancak bu kadar tarifini yapabiliyorum. Kelimeler kalemime ancak bilgim dahilinde dökülüyor, duygularımı anlatabilen bilmediğim binlercesi yanında...
Sonra,,,
Sonrası geçiyor, geçmeyen ne var ki ???

Güvenilmez

Duymayı kesinlikle hak etmediği birçok kelimenin yaraladığı izler daima kalıcı oluyor. Atamıyor insan her seferinde aşağılanmayı. Soğuyor elbet hem kelimelerin sahibinden hem bulunduğu yerden. Bu kadar kolay olmamalı insan kalbini kırmak, bu kadar kolay olmamalı bunca hakaret...
Aslında değer vermemişse her şey beklenir, şimdi hakaret sonra ceza sonra intikam... Güvenilmez ruhlarda çarpan duygusuz kalplerin kendinden başka kimseyi düşünmeyen kişilikleri; çoğunlukla geçici mutluluklarla yaşarlar. Sahte insanlar sahte olaylar güvenilmez şahsiyetler kısaca...

03 Aralık 2017

Şans ve kader


Kimse istediği bir yaşamı seçemez, herkese yaşaması gereken hayat sunulur...
Seçemezsin anneni,
Seçemezsin babanı,
Doğduğun yeri, dilini, rengini...
Belki şans belki kader dersin iyi bir ailen olması
İyi bir memlekette doğmak
İyi bir lisanın 
İyi bir çevrenin içinde doğmak
Kader tecellisi inanan için
Şans inanmayan için
Her halûkarda bizim için şükür sebebi...

Uyanık.

 

Set



Set çekilmiyordu bi yerden sonra hayatın gidişatına, mecbur önümüzde ki yolu takip edebilmekti tek çare...

Uyanık.

Islanmak



Belki fazla tepki verdik hafif yağan yağmurun romantik olgusuna,,, sonuç ıslanmaktı sadece, olabildiğince bizi kendimizden edecek derecede ıslanmaktı...

Uyanık.

Masallar



Sonunu bildiğimiz masalların gizemini yaşıyoruz, günden güne kaybolan heyecanı bir daha başka masallarda bulamamak en kötüsü...


Uyanık.

İnsiyatif


Senin için iyi olacak birşeyin başkasının insiyatifinde olması ne kadar da kötü...
Mecbur olmak, muhtaç olmak, vicdanlarda kalmak sadece, İnsaf denilen o hissin bol olduğu kişiye mahkum olmak güven bile verir...

Uyanık.

Huzur





Kıyamıyorum ki sevmeye, öyle huzurlu, öyle güven dolu bir hali var ki beklentisiz saf inanış kaplamış hayvanların şanslı hayatları mevcut

Uyanık.

30 Kasım 2017

Fırtına



Fırtınalarla gelen çalkantılar denizlere mahsus değil ki, sarmışsa benliği fırtınanın geçmesini beklemek gerekli...

Uyanık.

29 Kasım 2017

Değer



Çok bişey değilim ki, bir benim birde bende ki benliğim daha neyim olsun,,, kiminde bir dünya kiminde bir toz değerinde kim nasıl bakarsa öyle..

Uyanık.

Şans



Kimi şanslıdır kimi şans dağıtır her iki durumda da mutluluk şansın yanındadır...
Bazen insan şansının peşininde koşar kendine şans yaratır, çaba göstermek ulaşılan zaferin mutluluğunu daha da artıracaktır.

Uyanık.

Muamma


Hep diye birşey yok, her zaman diye de birşey yok, anlık değişen zaman, anlık değişen ruhlar olduğu sürece hayat muammadan ibaret olur her gece...

Uyanık.

28 Kasım 2017

Mola



Teneffüs zili beklemeye alıştık zamanında, şimdilerde ise haftaları, ayları bekliyoruz ama gelmiyor dinlenmek için mola zamanı...

Uyanık.

Tecrübe



Hayat; herkesin bir kez tecrübe edeceği sonu ölümle biten sınavdan ibarettir...

Uyanık.

27 Kasım 2017

Sağanak



Sağanak hakim gökyüzüne bunu sakın kötü sanma, yağmur huzurdur...

Uyanık.

26 Kasım 2017

Denge



Bumerank hayatlar hepimizde mevcut, yaptığın herşey birgün sana geri dönecektir...
Kısasa kısas denilen dünya adalet terazisinde hiç bir şeyin yeri boş kalmaz. Bir denge vardır gözle görünmeyen, hissedilen. Verdiğin kadar alır sevdiğin kadar sevilirsin düşüncesiyle yaşamak gayesi içerisinde olmalı insan...

Uyanık.

Güzel



Kalbi güzel insanın hali yüzüne gözüne diline yansımasıdır...


Güzel insan her haliyle kendini belli eder,
neşeli, mutlu, huzurlu,

Uyanık.

24 Kasım 2017

Kahve kokusu




Güzel şeylerin mutlaka daha güzel hale gelmesini sağlayan zamanlar vardır. Çay güzel demlenmişse tadı yerinde olur, Yağmur son baharda ve insanlar yalnızlıkta huzur bulur.

Kahvenin koyusu ve mis kokusu en güzel bu saate oluyor geceyle bir bütün halde...
 

Uyanık.

Sabır



Ve sen; 

Birikmiş kumbarama bir kez daha atıyorsun kırılmış parçaları,,,

Bu, taşmaya bir adım daha yaklaşmış sabrımın sesleri...

Uyanık.

yudum yudum



Denizler kadar çok da olsa yada bir bardak kadar da olsa içeceğin, yine de yudum yudum içersin...
 

Uyanık.

20 Kasım 2017

Yollar



Kalıcı değiliz ki bu dağlar gibi, bir biri üzerine katmerlenen dalgalar gibi, Yine de son nefese kadar tutmalı sevdiğinin elini...
Yarım bırakan yarım kalır, çıktın mı yola sona ulaşmalı yoksa yolda canın kalmalı...

Uyanık.

Taze bitti



Taze kalmadı hayatımızda.
Günleri, ayları, yılları tükettik bol keseden.
Şimdilerde herşey eski, artık herşey bayat.
Yüzümüz, gözümüz ve de gönlümüz yorgun...

Uyanık.

Hayaller



Savurabildigin kadar savur hayallerini korkma,,, gün gelip elindekileri yıkmaya başladıklarında toplarsın savurduklarını...


Uyanık.

Dengi dengine



Demir tavında, çay deminde elbet davul bile dengi dengine çalar...
Kuş havada, balık suda olmalı, evli evinde köylü köyünde...
Sana ait olmayanları seninle yürümeye ikna edemezsin
Elbet bir gün tospembe hayaller dağılacak gerçek ortaya çıkacaktır.
Ne sen birileri için mecbursun hayata ne de bir başkaları sana,,,
Kimse seninle aynı çizgiyi paylaşmaz ki, bu; kabullenilecek bir gerçektir.
Ancak ve ancak yol kesişmeleri vardır, rastlantılar, tesadüfler,
Kimseye bağlı olmak zorunluluğun bulunmuyor bu hayatta
Ve kimsenin de sana bağlı olmasına müsade etmemen gerek.
Hayat; herkesin bir kez tecrübe edeceği sonu ölümle biten sınavdan ibarettir...

Uyanık.

Sis



Sabahlar sisli oluyor bu günlerde farkında mısın ?
Hani yoğunluğu anlatmak için göz gözü görmüyor dediklerinden
Sesler gelir de dikkat kesilirsin ama mesafesini kestiremezsin ya
Kör gibisindir bakıp da görememenin acı tarafı daha büyüktür
İmkanlar içinde imkansızı yaşamak, varlık içinde yokluk misali
Ruhlar birbirine karışmış gibi fırtınada ki yapraklardan farksız
İklimler birbirinin içinde tam bir keşmekeş sisin ortasında
Papatyalar bile solmuş sevginin varlığını kim kanıtlayacak
Ciğerlerim soğuğa aşina yeni yangınlardan çıkmış bedenim
Suskun yollar, titreyen ağaçlar içinde sisler yavaş yavaş dağılıyor
Ve dağıldıkça gözlerim daha bir acıyor gecenin güneşinde
Sesim sessizliğe, nefesim sisle çekip gidiyor bilmediğim meçhullere...


Uyanık.         

13 Kasım 2017

Niyet



İsyanlarda olmak daha kolaydır çünkü tek seçenek haricinde binlerce ihtimalin olur...
Yapılması gereken tek doğru vardır haricinde binlerce yanlışa inat tek başına  kalmıştır.
İnsanın doğruyu yapma düşüncesi yoksa her türlü bahaneyi üretebilecek konumdadır
Niyetler burada önemlidir, istenmeyen birşey işkence gibi gelir o yüzden bırak zorla olmasın...
 

Uyanık.

Raflar



Tozlu rafların da bir hikayesi vardır...
Bir yaşanmışlığı, eskiye dair hatıraları,
Gülüşleri, hüzünleri, hayalleri, göz yaşları,
Okunan her kitabın bıraktığı ayrı ayrı izleri,
Ayrı ayrı hikayeleri vardır dinlemesini bilenlere... 

Uyanık.


09 Kasım 2017

Kendini sevmeli



Kendini sevmeli insan,
Kendini mutlu edebilmeli,
Yoksa bir başkasını nasıl sevsin sevmesini bilmeyen biri,
Nasıl mutlu edebilir sevemeyen biri...

Uyanık.

Gelen



Bi şekilde gelir senin için sana gelecek olan,
Farkedemezsin, ya damla damla yada çağlayan gibi zaptedemezsin,
Azında isyan, fazlasında isyan etmezsen her türlü gelene
Razıysan özellikle kabullenmişsen gönülden istediğine
Mutluluk binasının merdivenlerinin bir çok adımını geçmişsin demektir...

Uyanık.

Mutluluğu istemek.



Dünya daima senin mutluluğunu sağlayamaz ama sen mutlu olmaya çabalamak zorundasın...
Özellikle mutluluğu istiyorsan elbet...

Uyanık.

06 Kasım 2017

Kaldık



Bırakmayı öğrenemeyen insanlardık biz ve herşeyin bizimle geleceğini düşündük,
Oysa; rüzgar esmedi bize, yüzümüze sıcak esintileri hep getirmedi uzak diyarlardan
Oysa; sevgiyle dinlediğimiz müzikler bitmez sandık, hiç sesleri kesilmez biliyorduk
Oysa; yürüdüğümüz yolların tertemiz asfaltlı hallerinin değişmeyeceğini düşündük
Oysa; o yolların kaldırımları çiçeklerle bezenmiş mis kokularıyla kalacak sanıyorduk
Oysa; sokak lambalarının ışıkları hiç sönmez, hep bize eşlik eder umudunu taşıyorduk
Hazan yaprakları gibi dağıldık fırtınada, yollar bozuldu, çiçekler soldu ansızın 
Karardı yollar nereye gideceğimizi ne yapacağımıkiminle olacağımızı bilemedik,
Hep yanındayım diyenler bir bir çekip gittiler, oysa hiç bırakmayacaklarını sanırdık 
Kulaklarımızda uğultu, çukurlarla dolu karanlık yollarda kimsesiz kalakaldık... 

Uyanık...

05 Kasım 2017

Bekleyiş



Bazen insanların yaşamaktan çok seni yaşatmamak amacıyla dünyaya geldiğini düşünürsün
Dolu dolu içini hep bi baltalama derdindedirler, sadece izlersin parçalamalarını ve hiç sesin bile çıkmaz...

Uyanık.

Yıkıntılar



Kabullemeyi bilen bünyeler gerektiğinde görmezden de gelebilir...
İradesi yüksek bünyelerin yalnızlıkta ağlayan gönülleri vardır,
Göstermezler kimseye yıkıntılarını
Dik duruşlarında taşırlar harabeleri
Kimse duymadan, kimse hissetmeden...

Uyanık.

Mücadelen



Kaçabilen geliyor camdaki yüzüme ılık sıcaklığı ama bulutlar kararlı aramıza girmeye sonrası yine karanlık...
Bu günlerde insanın içi ısınmıyor
Güneş görünmüyor yüzüme
Görmek istediğin insanlarda öyle
Engeller oluyor, araya girenler
Çabalar boşuna senin tarafından
Mücadeleni görmeyenler kaybediyor
Zamanla hevesin, zamanla mücadelen bitiyor
Yine karanlığa mahkum kalıyorsun
Her türlü kaybetmeye odaklısın...

Uyanık.

Sükut



Sükutun buluta faydası olmuyor...
Engellenemiyor gökyüzünde ki oluşum
Kısmet mi kader mi döngüsü içinde
Sessizlikte sen bakıp görmesende
Geldi mi geliyor kara bulutlar gönlüne...

Uyanık.
 

Gönül



Çürüyen bedenlere bakmayın siz gönlünüze güzel gönüller yerleştirin...
Geçicidir görünüşler,
Değişir herkese göre güzellik
Gözlerin görmeden güzel görebilmeli
Gönlünle sevebilmeli
Gönlünü sevebilmeli...

Uyanık.

03 Kasım 2017

Özellik



İstediğini yapabilmek elinde olmayabilir ama istediğini düşünmek, düşünmeyi istemek seni sen yapan özelliktir...



Uyanık.

Sessizlik



Susacağım bir gün, susacağım ve tüm bildiklerimle birlikte sessizlik yarışına gireceğim, farketmeyeceksin bile...


02 Kasım 2017

Düşünmek



Seni üzen her bir kelimeyi ağzından çıkmadan önce düşünmek zor değil ama içinde hissetmek yaralıyor insanı...


Uyanık.

Şans



Seçme şansı yoktur belki insanın, mecburiyetler yaşatır, yaşayabildiği kadar...

Uyanık.

01 Kasım 2017

Geçiş



Günü bitirdik; belki takvime göre belki saate göre oysa gece aynı gece ama hangi güne göre. ..
Böyle geçmiyor mu haftalar aylar yıllar
Zamanın yürümesi, yürüyebilmesi ne hüzünlü,
Yaşadığın anın geçmemesi ama geçmiş zamanın inanılmaz hızı tezat oluşturmuyor mu ?
Yok oluyoruz adım adım...

Uyanık.

Bakış



Herkesle bir farkının olmadığını anladığında yıkılır insan, sevdiğinin kendisine baktığı gibi başkalarına da aynı şekilde gülerek baktığında...

Uyanık.

26 Ekim 2017

Su olmalı



Bir umut olmalı yüreklere
En çokda su gibi akmalı
Önce yağmur gibi yağmalı,
Damla damla birikmeli,
İhtiyaç olmadığında buz olmalı
Donmalı kaya gibi sağlam olmalı
Sonra erimeli huzur yaymalı,
Belki de buhar olup uzaklaşmalı.

Uyanık.

23 Ekim 2017

Güz.

Güllerin dönemi de bitiyor, o papatyalar, sümbüller, zambaklar... yapraklar sararmaya yüz tuttu. Güz de geldi gönlüme hüzün de...

Uyanık.

Zaman



Ahh zaman ahhh ne çok cinayetin var ne çok bilinmez mezarlar senin eserin

Ahhh zaman ahhh günden güne bizi yok eden yenilemeyen tek düşman...

Uyanık.

Labirent



Yürüyorsun ama bir yer var aklında. büyük bir labirentte çıkmaz yollar olsa da aklında hep bi yerdesin, ulaşamasan da...

Uyanık.

Yine sessiz gece



Serin hava,
Sessiz ve sakin,
Binlerce kelimenin susturulması
Gözlerde ılık bir mahmurluk
Rüya alemlerinin gizemi
Gerçekliğin kabullenilmiş acısı
Kahvemin buharı süzülüyor yıldızların eşliğinde,
Hem fazlalıklar hemde eksiklikler var yine bu gecede...

Uyanık.

Kağıttan gemiler





Kağıttan gemiler yapardık,
Küçüktü hayallerimiz yaşımız gibi
Bir tebessümün dünyalar ettiği zamanlardı
Uzaklara gitmek değildi amacımız su üzerinde kalabilse yeterdi.
Şimdilerde gemileri kendimiz batırıyoruz...

Uyanık.

22 Ekim 2017

Tesadüfler



Bu kadar tesadüfe inanası gelmiyor insanın.
Gözünün içine baka baka yalan söylemesi nasıl da koyuyor oysa
Kaçamıyorsun, uzaklaşamıyorsun silip atamıyorsun da 
Prangalar takmışsın bir kere bağlanmışsın tüm kalbinle
Ne olursa olsun seni bu hale getiren kişinin elbet yanına kalmayacaktır 
İlahi adaletin tecellisini sabırsızlıkla bekler insan.

İnanmaya meyilli bir yapıya sahip olmak salaklık değil saflıktır...

Ne menem bu his, birde bunun sebebinden emin olabilse insan daha çabuk yolunu çizebilecek halbuki...

Geldikçe karabasan geliyor üzerine üzerine,
Kabullenmek istemiyor gerçekleri yalanlıyor kendi kendine,
Bu yüzden hatalı kişiyi savunan avukat sen oluyorsun.
Kurtulması için bahaneleri sen üretiyor onu aklıyorsun aklında oysa suçunu da hatasını da biliyorsun. 
İşte en acısıda bu maalesef...

Uyanık.

21 Ekim 2017

Cam kırığı



Elle tutulan bir yanı yok dokunsan kırılacak...
İnsanlar en narin cam bibloları gibi
Bir bakışta bile kırılmaya hazırlar
Sanki kırılmak için yaratılmışlar...

Uyanık.

17 Ekim 2017

Kör kurşun



Yaylım ateşine maruz kaldım, sessizliğimden vuruldum zamanın kör kurşunlarıyla...
Haykırışlarım çöl ortasında bir kum tanesi kadar belirsiz kaldı, buna aldıran olmadı...

Uyanık.

16 Ekim 2017

Sakin


Sadece iki kelimelik bir olay değildir sevgi gösterisi,
Bir çiçek, bir bakış, bir gülüş değildir çoğu zaman,
Delicesine kıskanmanın içinde hissettirdiği o duygudur bazen,
Çaresizliktir, ulaşılmazlıktır, kayboluştur.
Çekip gitmek yada yıkıp yakmak alternatifleri varken sakin kalmak da bir sevgi gösterisi değil midir?

Uyanık.

Sonbahar



Tebessümlerimi ağaçların yeşiliyle besliyorum, bu aralar bakma bana sonbahar erken geldi.
Güneşin doğuşuyla akıyor sıcak mutluluk içime, bu aralar bakma güneş bulutların ardında kaldı.

Uyanık.

11 Ekim 2017

Oksijen



Beklemeyi en iyi bilendir insan, hayatı; daima öğrenmekle geçer,
Tecrübeleri, kaybedişleri, kazandıkları onun süre gelen yaşantısıdır
Hep bir beklenti içinde olur ve bu hayata tutunma tutunma sebebidir.
Umutlarını kaybeden bir insanın oksijenden başka bir ihtiyaci kalmamıştır...

Uyanık.

Bitti




Nabız yüksek ateş başımı çevrelemiş prangalar eşliğinde
Kara sabahın kara günün kara gecenin yazgıları haykırıyor
Son olsun bu dediğim çok oldu ama kabullenemiyorum ki sonu
Kalemimin yeminini bozuyorum her defasında tekrar yemin ederek
Bitti nihayet, kalmadı yazacak derken yine çıkıp geliyor birşeyler
Kelimeler cümlelere karışıp sonsuzluğa uzanıyor kimseden habersiz
Sisler içinde gelen anlamsız sesler
Meçhullerde kayboluşlar dinmeyen bir sızı
Ruhun kaçmak istemesi, beden çaresiz,
Hissizlik arşa uzanmış nakaratlar bitmiyor
Son umut, son bakış, son söz nihayeti belirliyor
Artık bir veda seramonisi açılmamış kapıda
Yoruldu bedenim..
Bitti...
Yazmıyorum artık
Yazmayacağım hasretimi
Dilime doladığım nağmeyi çalmayacağım bir nefeste
İrademin öldürdüğü kalbimle kalacağım
Yığılıp kaldığım dünyanın ücra köşesinde...
Kelimelerim…
İntihar süsü verdim cümlelerime..
Aslında ne katili var nede maktulü
Bıraktım peşini aramıyorum cümlelerimin öznesini.
Artık yazmıyorum…
Bundan sonra sadece yaşıyorum….!
Nefes alabildiğim kadar
Sevgiler….

Uyanık.

Güzellik



Gün geliyor çevrende ki yada çevrende olmayan ama bildiğin, gördüğün, sana güzel gelen herşeyin anlamını yitirmesine şahit oluyorsun. İsteyerek yada istemeden hayatın akışında karşılaştığın güzelliklerin daimi olması, hayatın sana sağlamış olduğu çok büyük bir şanstır kesinlikle. Aslında herkese göre değişen bir kavramdır güzellik. Güzellik görüşü içten gelir, neye nasıl baktığınla alakalıdır. Güzel bildiğini, güzel gördüğünü sonradan güzel görmemeye başlar çok az insan, hatta bazı durumlarda ne kadar güzel olursa olsun kendine göre ne kadar değerli yerde kalsa da bir an geldiğinde hayatının geçmişinde ki bazı anları hatırlamamak yada düşünmemek için her şeyi yapmak ister. Bu kaçış esnasında kalbinin güzel gördüğünü aklının görmemesi büyük bir işkence teşkil eder. İsyan etme noktasında çıkış yolu bulunmaz ve hayata küsgünlük gösterir. Zamanın; her derde deva olacağını umut içerisinde yaşamak, kabullenmek, geleceğe dair huzurlu günler için vaz geçilmez şartlardandır.

Uyanık.