Nabız yüksek ateş başımı çevrelemiş prangalar eşliğinde
Kara sabahın kara günün kara gecenin yazgıları haykırıyor
Son olsun bu dediğim çok oldu ama kabullenemiyorum ki sonu
Kalemimin yeminini bozuyorum her defasında tekrar yemin ederek
Bitti nihayet, kalmadı yazacak derken yine çıkıp geliyor birşeyler
Kelimeler cümlelere karışıp sonsuzluğa uzanıyor kimseden habersiz
Sisler içinde gelen anlamsız sesler
Meçhullerde kayboluşlar dinmeyen bir sızı
Ruhun kaçmak istemesi, beden çaresiz,
Hissizlik arşa uzanmış nakaratlar bitmiyor
Son umut, son bakış, son söz nihayeti belirliyor
Artık bir veda seramonisi açılmamış kapıda
Sisler içinde gelen anlamsız sesler
Meçhullerde kayboluşlar dinmeyen bir sızı
Ruhun kaçmak istemesi, beden çaresiz,
Hissizlik arşa uzanmış nakaratlar bitmiyor
Son umut, son bakış, son söz nihayeti belirliyor
Artık bir veda seramonisi açılmamış kapıda
Yoruldu bedenim..
Bitti...
Yazmıyorum artık
Yazmayacağım hasretimi
Dilime doladığım nağmeyi çalmayacağım bir nefeste
Yazmayacağım hasretimi
Dilime doladığım nağmeyi çalmayacağım bir nefeste
İrademin öldürdüğü kalbimle kalacağım
Yığılıp kaldığım dünyanın ücra köşesinde...
Kelimelerim…
İntihar süsü verdim cümlelerime..
Aslında ne katili var nede maktulü
Bıraktım peşini aramıyorum cümlelerimin öznesini.
Artık yazmıyorum…
Bundan sonra sadece yaşıyorum….!
Nefes alabildiğim kadar Sevgiler….
Uyanık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder