09 Mart 2017
Sevenlerin...
Mutlu olmayı her adımda sağlayabilmek de bence ayrı bir meziyet bu zamanda. Mesela en güzellerinden birisi; yardım edebilmek ihtiyacı olan insanlara. Hoş; bu zamanda yardım edilecek insan sayısı da pek fazla değil ya neyse :) E olduğu kadar diyelim hayat bu :) Şaka bi yana benim çevremde hep mükemmel insanlar oldu,,, aslında,,, hmmmmm,,, yani,,, bazen,,, gerçek şu ki hep mükemmel olmadı ama çoğunlukla işte :))
Konumuzu dağıtmadan devam edeyim ben, nihayetinde insan sevdiklerine yardım edebilmenin mutluluğunu hep taşır. Taşımalı da... Yardımcı olabilmenin de bazı şartları var tabiki. Önce bu gücü içinde hissetmek. Bunu hissetmekte iyi bir lütuf sayılır elbet. İyi niyetli olmak hep bana rabbena mantığı gütmemek işte insalığın bir lütfudur gerçekten.
Herkes bunu hissetmez... Hazırcı olur bazıları ama yardım etmeyene de yardım etmezler mantığı gelişir hep içimizde. Kısaca karşılıklı oluyor duygu ve düşünceler. Hep bir tarafa aktarılsa yükler bunun adına da enayilik denir. Kimse de bunu fazla çekmez zannımca. Yani insanlar arasında gücü paylaşmalı bana göre... Öyle güç deyince kollarda ki fizik gücüde önemli değildir iş yapabilmenin kuvvet dengesine etkisi filan diye bilimsel bir açıklama da yapabilirdim ama gerek yok ne gücü kastettiğim anlaşıldı mutlaka :)
Meziyetli olmak, insanın el becerisinin olması, mantık çerçevesinde çözümler bulmak da bir yetenek ama yardımsever olmak yetenekle bağdaşlaştırılamaz mutlaka... Bu; içten gelen bir önsezi diyelim, kabiliyet diyelim, taksirat diyelim, yada domates, biber diyelim ki ne dersek diyelim adının bir anlamı yok bunun. Bu; vicdanla insanlıkla betimlenecektir bana göre...
Samimiyet herşeyin baş kökeni, kalpten gelen, severek, isteyerek, huzurla yapılan yardım herkesi mutlu eder bence. Yada ben öyle gördüm çevremden. Şükür ki hep iyi niyetli kişilerle karşılaştık buda ayrı bi şans. Verilmiş sadaka, ana, baba duası artık geriye ne denirse ondan...
Ben kendi ihtiyaçlarımdan çok sevdiklerime yardım edebilmenin mutluluğunu hissedeyim de boşver kendi ihtiyaçlarımı mantığındayım... Nasılsa bir şekilde hallolup gidiyor işler ve insan, kendi işini görmekten çok birisine; özellikle bir sevdiğine yardım etmenin o tarifsiz duygusunu hissedebildimi, işte o zaman yaşadığının farkına varıyor kanımca...
Şu bir gerçek ki hakeden insana yardımı da esirgemeyeceksin, sonuçta gerçek sevenlerini hep el üstünde tutacaksın ben bunu bilirim. Karşılık beklemeyince işte gerçek dost, arkadaş burda belli oluyor. Sen nasılsan karşındaki de öyle oluyor. Ayna misali bu durum sen gülersen, gülen bir yüz görüyorsun... Sen neşeliysen neşe katıyorsun, senin hüznün seni etkilediği gibi karşındakini de etkiliyor... Etkilemeli de gerçekten.
Sen merhem olabiliyorsan sana da merhem olurlar... İlahi adaletin tecellisi bu yönde kimse inkar edemez bunu... E bir şekilde senin merhem olamadığın yada sana merhem olamayanlar da zamanla uzaklaşıyor hayatından. Kalanlar ve kaldıkların yetiyor aslında. Süper güçlerin yok ki, herkese de yetemezsin. O yüzden kimseye kötü bakmamak, kötü dememek lazım kimse de sana yetemez sonuçta. Kalanlara bakınca Allah eksikliklenrini göstermesin mükemmel insanlar. Bazen mesafeler bazen hayat şartları bazen yaşam mücadelesi ve nihayetinde gidenler oluyor tabii hayatından, senin de gittiklerin oluyor istemeden haliyle...
Hayat bu... Şartlar bunu gerektiriyor ne yapalım. Kimseye kızmaya gerek yok kimsenin de bize kızmasına dayanamayız sonuçta. İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmayalım adaletli olmak şart mutlaka.
Sevgi ve muhabbetle...
Uyanık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder