11 Kasım 2019
Vazgeçtim
Gerçekten istemek ve kararlı olmak herkesin harcı değil nihayetinde. Bir şekilde bunu başarmak, kararlarının arkasında olmak da büyük bir irade göstergesi... Tabiki kararınız; vazgeçtiğiniz şeye değiyorsa iradenizi kontrol edip kolayca silebiliyorsanız eğer, siz süpersiniz,,, Bu başarıyı sağlayarak tüm ödülleri kazanmış oluyorsunuz, kutlayın kendinizi, kutlayın başarınızı ve herşey daima gönlünüzce olsun...
Vazgeçmek ve bırakmak için sizin gibi bende birçok sebep sayabilirim. Hisler, olaylar, şartlar, duygular, mecburiyetler, gizemler, keyifler... Seç seçebildiğini, bahane üretmek yada gerçekleri değerlendirmek, kendince yargılamak ve hükmetmek elinde, artık gerisi sana kalmış, senin için hangisi uygunsa...
Bilmem kaç bin saat oldu seni bırakalı, bilmem kaç milyon dakika...Bazen geçen günleri hesaplayınca asırlarmış gibi geliyor, bazen de dün gibi oluveriyor herşey, beyin insana türlü türlü oyunlar onuyor anlayabilmek ne mümkün...
Seni bırakması zor oldu elbet, kolay olması beklenemezdi nihayetinde bağlanmıştım sana. Zamanla içime nasıl hakim olduysan, büsbütün nasıl sarmışsan benliğimi daima aklım seninle doluydu. Seni bırakmak şöyle dursun, seni unutmak bile korkuturdu. Seninle olmanın en güzel yanı; beni hiç yalnız bırakmazdın. Mutluluğumda, sevinçlerimde, gülüşlerimde sen vardın hep. Ne kahkahaları beraber attık, ne seviçleri beraber yaşadık seninle. Moralim bozulduğunda da sen dinledin beni, sen teselli ettin daima kırgın kalbimi. Hüzünlerime şahit oldun her adımda, benimle ben oldun belki bende seninle sen... En iyi dost oldun dostlarımla birlikte, en iyi arkadaş oldun arkadaşlarımla birlikte ancak içten içe beni tüketen halin yok muydu ? Bile bile yine de senden vazgeçemiyordum. Acıman yoktu kim derse desin iyi gelmiyordun bana, aslında kimseye iyi gelmezdin sen. Zarar veriyordun bana ve benim buna bir son vermem gerekiyordu.
Ve bunu gerçekleştirdim, Düşündüğüm birgün yaparım dediğim şeyi o gün yaptım.
Bıraktım seni...
Vazgeçtim senden...
Gözlerimi güne ilk açtığımda aklıma gelişini hiç unutmuyorum. ilk günler kararımın verdiği iradeyle içime dolan azimle hiç önemsemedim seni, hatta sensizliği başarmanın mutluluğunu yaşıyordum doyasıya. Günler günleri izlerken ansızın aklıma gelişlerin oluyordu. Yürürken, otururken, birileriyle sohbet ederken bazen çay bazen kahve içerken akla geldin sürekli. Sana belli etmemeye çalıştım dik duruşumdan taviz vermemek için. Oysa işin içinden çıkılmaz anlar oluyordu sabretmesi güç. Nasıl unutabilirdim ki seni bir anda nasıl ? Sensiz hayat geçmez diye düşünürken bir yabancı olmanın ne kadar zor olduğunu tarif bile edemem. Delice bir tutkuyla bağlanmak bu olsa gerek. Tabiki sen de özledin kolay değil seni çok iyi anlıyorum, ellerimin dokunması, sana bakışım, dudaklarımın dokunuşu, dertleşmemiz, unutulacak gibi değildi...
Ne kadar uzaklaşmaya çalışsam da başkalarıyla dertleşmeni görüyordum, seninle mutlu olan insanlar, onlarla mutlu olan sen ! Bazen insanlar konuşurken adına rastlıyordum kelimeler arasında, bir çok kez olmadık yerlerde yine aklıma düşüyordun. Kıskandığım da oldu, seni görmekten kaçtığım zamanlar da, anılar hep bir film şeridi gibi ensemde belirdi. Kokunu alıyordum devamlı, burnımda tütüyordun çoğu zaman,,, bir zamanlar aşinası olduğum başımı döndüren o kokun... Kaç gece rüyalarımda gördüm seni, uzun yolculuklara çıktık, kaç yarış kazandık beraber, kaç güneş batışını beraber izledik sarmaş dolaş. Bulutlara uzandığımız, yanımda yanıbaşımda olduğun elimi uzatsam sana dokunabildigim güzel rüyalar...
Uzun zaman önceydi tabiki hepsi. Zaman akıyor, günler günleri, haftalar haftaları kovalıyor, yaş ilerliyor ömür kısalıyor.
Alışıyor insan; hayatında vazgeçmem dediği ne varsa vazgeçiyor ve her şeye alışıyor.
Ama kolay ama zor, belki isteyerek belki zorla, belki de mecburen alışıyor insan...
Bende alıştım artık yokluğuna. Sana olan bağlılığım uzun zaman önce son buldu artık ne adın etkiliyor beni ne başkalarıyla muhabbetin. Kokun bile tiksindiriyor artık beni.
Bugün senden kurtuluşumun yıl dönümü... 11 kasım 2011 de belki saat 11 olmamışken son nefesimi seninle ciğerlerime doldurup bir daha seni içmeyeceğimi söyleyerek bir çok birikmiş izmarit içerisinde öldürdüm seni... Hayatımda yaptığım iyikiler içerisinde ilk sıralarda sigara kullanmaktan vazgeçişim oldu diyebilirim. 19 yıllık yol arkadaşlığından vazgeçebilmiş olmanın mutluluğunu her daim yaşıyorum.
Bağımlılığın, tiryakiliğin; kendini şartlandırmaktan ibaret olduğuna kesin inancım var ve bu dünya da gerçekten istedikten sonra vazgeçilemeyen hiç birşeyin olmadığını söyleyebilirim. Yeter ki isteyin, yeter ki vazgeçmeyi dileyin...
Umarım sizler de; sigara kullananlar için tabiki en kısa sürede kurtulmanızı temenni ederim.
Sevgilerimle...
Uyanık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder