31 Aralık 2019

Uyku




Ağlamaklı bir hava var gökyüzünde,
Sebebini bilmediğim bir hüzün geliyor,
Yüreğimde ezilen duygular yerlerde,
Erkenden koydum başımı yastığa,
Bir damla uyku yok gözümde,
Gelecekle ilgili beklentilerim susmuş,
Geçmişten kurtulamayan düşüncelerimde...
Dolunay süzülüyor bulutlardan,
Perdemde bitmeyen gölge oyunu,
Rüzgarla sessizliği bozuyor tiz ıslıklar,
Buram buram gözlerime dolan özlem,
Gecenin bilmem kaçıncı kaybolmuş zamanı,
Dilimden çok içimde ki susuzluğun hasreti,
Yine yeniden kendime verdiğim sözler,
Bir parça huzurun odayı aydınlatması,
Derin sessizlik kulaklarımda bir uğultu,
Sona yaklaşmanın kaçınılmaz girdabı,
Bir anlık heyecan
Kapanan gözler,
Kaybolan uğultu
Nefes alan bir ceset
Uyku...
Huzur...

Uyanık.


30 Aralık 2019

Yanlış



Kendimi insanlara anlatmak için çok çaba sarfettim zamanlar oldu. Halen ufak ufak devam ediyor olsam da eskisi gibi her konuya müdavim olmuyorum artık.
Fikirler, olasılıklar, ihtimaller...
Kendimden emin olmadan konuşan birisi olmadım ve bir konuyu anlatmadan önce detaylarıyla beraber o kadar çok irdelerim ki sonradan yanılgılara düşüp geri dönülemez hatalar olmasın isterim. Herkesi kendim gibi düşününce olmuyor. Birçok fikire ve olasılık ihtimaline açık olsam da ikna edilebilmem gerekir. Birilerine konuyu anlatmadan önce de aynı şekilde kendimi ikna ettiğim doğrudur. Kendimi ikna edebiliyorsam da herkesi ederim diye düşünüyorum ancak anlaşılmayan konular oluyor haliyle ve o durumda ya büyük bir yanılgıya düşmüş anlattıklarım yanlıştı yada anlattığım insanlar yanlıştı ki konu tam anlaşılmadı düşüncesindeyim. 
Şimdilerde ise fikirlerin ve olasılıkların anlattığım şekilde gerçekleştiğini görünce, haklılığımı ispatlamış oluyorum. Yine de sevinebilmek mümkün olmuyor sonuç açısından. Kaybolan koca bir zaman ve yanlış insanlara harcanan emekler. Zorla verilmiyor bilgiler, ayrıca herhangi bir talep de olmamıştı zaten. Üzülmüyor değil insan kaybedenleri görünce. Elbet kaybeden kendi başına çekip bi kenara oturduğu oyun gibi değil bu; bizi de etkiliyor bizide yaralıyor bi yerden.O yüzden annemin sürekli söylediği söz aklıma geliyor hemen. 
" Allah seni iyi insanlarla karşılaştırsın " Bilmek, bilmemek anlatmak, anlaşılmak, hepsi bir sonraki evre aslında, ilk önce iyi insan olmak...

Uyanık.

29 Aralık 2019

Yağmur



Hayaller suya düşecek diye yersiz endişe içerisinde olmaya gerek bırakmıyor yağan yağmur ve artık bu konuda durmaksızın çıktığın yağmur dualarına son verebilirsin... Suya düşecek bir hayal bile bırakmadın...

Uyanık.

28 Aralık 2019

Uzağım



Uzağım...

Kime, neye ?
Kim bilir bu gizemi ?
Belki içimde sönmeyen bir umuda,
Belki her gece hasret çektiğim rüyalara,
İçimde bir uhte gibi dinmeyen özlemlere,
Mutlu, mesut kurduğum güzel hayallere,
Belki de sana çıkan yağmurun ıslattığı yollara...

Uyanık.


27 Aralık 2019

Anılar



Anılar biriktirin hayatınızda,
Geriye dönüp baktığınızda güzel insanlarla birlikte geçirdiğiniz güzel zamanları hatırlayıp mutluluğunuızu yüzünüze yansıtın.

Uyanık

26 Aralık 2019

Zarar






Dünyaya en çok; birşeyler bilenlerin konuşmamasından ziyade, kendini çok şey bildiğini sanan salakların çok konuşmaları zarar vermektedir.

Uyanık.

25 Aralık 2019

Yürümek



Yürüyüp geçiyor insanlar,
Hiç birşey yok gibi sanki...
Öyle yapmak gerek aslında
Hep yürüyüp geçmek lazım
Herkesin anlamasına bakmadan
Herşeyi anlatmayı bırakarak
Yürüyüp geçmek lazım...
Belki bizde anlamadık 
Bizde anlaşılmadık
Kimseyi beklemedik belki
Kimse için koşmadık
Yürüyüp geçmek lazım
Anlamadan anlaşılmadan
Anlaşılmayı beklemeden...

Uyanık.

24 Aralık 2019

İnsan




Heyecanları, sevinçleri, hüzünleri ile doyasıya yoğrulmuş, umutları, hayalleri, beklentileri kursağında kalmış kelimeler içerisinde, yalnızlıkları, kaçışları, anlamsız vedalarıyla bütünleşmiş, bir gitarın titreyen telinden çıkan kadife seslerin eşliğinde okunan bir kitabın en uzun cümlesidir insan...

Uyanık.

23 Aralık 2019

Kar



Rüzgar sert, rüzgar haşin, rüzgar sitemli...
Bulutlar rüzgarın izinde yada rüzgar bulutların peşinde. Yağmur damlaları bir bir düşüyor toprağa. Sevinçli mi yoksa hüzünlü mü onlar için bilinmez ama ben sabahın henüz aydınlanmamış saatinde düştüm yollara... 
Sonbahardan kalan son günler diyorum diğer günlere ekleyerek. Kalmadı artık dallarında, düşecek ne kadar yaprak varsa düştü ayaklar altına...
Bu kış gelmedi gitti. Soğuk oldu mu evet bir miktar oldu ancak kış dediğimiz o soğukları göremedik henüz. Kar mı küstü bize yoksa yağmur mu çok sevdi ? Sabırla bekliyorum her yağmur tanesinin beyazlayarak kara dönüşmesini... Neden bekliyorum ? Tekdüze giden hayatda bir değişiklik, bunalmışlığın, belki üzeri örtülmesi gerekenlere bir sebep bekliyorum. Birşeyler olmalı nihayetinde. Değişik birşeyler olmalı, oluvermeli olup geçmeli...
Her günün sabahında gözlerimi karanlıklar içerisinde yanan sokak lambalarının aydınlattığı yollara bakıp kar görmeyi umut ediyorum. Bekliyorum ancak; kaybolan birçok umudun yanında bunun olmayışına aldırmıyorum bile...


Uyanık.

22 Aralık 2019

Kalbim



Seni yazdım,
Yazılan en büyük yazının ardından...

Nefesini dinledim her an,
Sesini duydum,
Sessizliğini...

Bakışların bakışlarımda.
Varlığın hep yanımda...

Birkaç cümlede huzur
Bir rüyanın içinde
Kanat mesafesinde,
Gülde, gülüşte...

Bir yazı yazdım silinmeyen
Kurusa da yüreğimden gitmeyen
Umutlarda gizlenen
Hayallerde yeşeren
Bir ömür yaşadım,
Yaşadığımla şahidim
Temennim
Kalbim...

Uyanık.

20 Aralık 2019

Yaprak



Bir yapraksın nihayetinde,
Hayatına bir tomurcukla başladın,
Büyüdün olgunlaştın,
Ve zamanın geldiğinde,
Yeteri kadar acıya doyduğunda,
Görevini yetine getiremez olduğunda,
Ya dalında sararmaya başladın,
Yada rüzgara kapılır uzaklaştın,
Her iki durumda da 
Kurumaya mahkum oldun.
Faydan olduğu sürece yerindeydin,
Rengin vardı,
Kokun vardı,

Sonrası... 

Uyanık.

19 Aralık 2019

Ukala



Ne kadar iğrenç bir durum diğer insanlardan kendini üstün görmek
Ukalaca kendini beğenmek, diğer insanları aşağılayan tavırlar sergilemek
Sanki dünya onların etrafında dönüyor sanan kendinden habersiz aciz insanlar
Çokta ihtiyaç yok aslında size, hayat sizden öğrenilecekse kalsın öğrenilmesin...
Varlığınız çokta fazla bir kazancı olmadı, eminim yokluğunuz da kaybettirmez...
Herkesin gönlüne göre...

Uyanık.

18 Aralık 2019

Kiminde



Bilinmiyor bazen kimde neyin ne kadar olduğu,
Kiminde bir avuç, kiminde ölçücüz derecede,

Kime neyin ne kadar yakıştığı da ayrı bir konu,
Kiminde bir avuç huzur, kiminde olmayan karakter...


Uyanık

17 Aralık 2019

Birikim



Hani bazı insanların basit olaylar sonucunda verdikleri aşırı tepkilerini görüp garipseriz ya " Bu kadar abartılır mı ? "deriz ya hep o anki durumu değerlendiririz genelde. Ancak bazı kararları verirken insan, sadece o an ki durumu bizim gördüğümüz gibi değerlendiremiyor maalesef. Özellikle karar veren için birikmişlik oluyor genelde ve en ufak bir durumda dahi çok büyük tepkiler verebiliyor istemeden. Geri dönüşü olmayan kararkar alınıyor ve sözlerin unutulduğu, yeminlerin bozulduğu durumlar çıkıyor ortaya...
Şöyle düşünün; bir kere görmezden gelinmeyi tanımadığınız birisinden maruz bırakılırsanız kestirip atarsınız ancak tanıdığınız ve sevdiğiniz birinden bu durum bir değil elbette. Her defasında affetmenin, görmezden gelmeninde sınırlarına yaklaşıyorsunuz adım adım. 
İşte bu bir kerecik durumlar fazlalaşınca birikim burdan çıkıyor ortaya. Hep bir tahammül sınırı oluşuyor... Kiminin bir, kiminin beşyüz. Sonrasında ise küçük biş ateşin her yeri sarması gibi patlıyor insan. İşin içinden çıkılmaz hale gelen durum, Sonrası boş, sonrası kısmete dair...

Uyanık

16 Aralık 2019

Oyunlar




Koşturmaca halinde gitmiyor artık hayat,
Her gün sorunsuz kalkan 7 15 vapuru gibi...
Günün gizemleri sona eriyor rutin zamanda
Kalmıyor heyecan, yaşamaktan keyif almıyor insan...
Mesafeler uzadıkça unutmaya daha yakın halimiz,
Yorgunluklarımız anlamsız, papatyalar sebepsiz,
Oyunlar bitiyor hayat denilen bu dünyanın keşmekeşinde
Gerçekler sahteye dönüyor, çocukluklar son buluyor...

Uyanık.

15 Aralık 2019

Tosbaa



Yeryüzünün gökyüzüyle ince bir çizgide birleştiği, 
Gecenin sabaha teslim olduğu o geçiş anındayım...

Derin nefeslerim; boğazımda ki düğümlerin engelinde,
Buğulu camların ardında gülen sonbahara kırgınım...

Okuduğum şiirlerle besliyorum gönlümün varoşlarını,
Avuçlarıma hasret bıraktığın minik ellerine uzağım...

Suskunum bu yüzden...

Yılgınım dünden, kabuslarla dolu bütün dünlerden,
Kararların arefesinde kazılmış mezarları seyrediyorum...

Bitiriyorum artık bende devam eden büyük hikayeni,
Umarım özenle sevilecek güzel bir ömre sahip olursun...


Uyanık.

14 Aralık 2019

Gece



Güzel bir gece...
Dünden farklı, yarından meçhul günün karası,
Yorgun günün ardından gelen dinginlik,
Rahatlamış hücrelerin yayılmış neşesi.

Parlak bir gece..
Parçalı bulutlar ardından aşk ile parlayan ay,
Göğün en yücesine merdiven dayamış dolunay,
Selamını alıyorum umut dolu kalpler adına...

Ilık bir gece...
Kış mevsiminde yüzüme çarpan bahar serinliği,
Parça parça sisle kaplanan yollarda nostalji rüzgarı,
Benden mi sıcaklık yoksa hava mı üşütmüyor...

Sessiz bir gece...
Radyoda çalan hafif sanat müziğinin ruha teması,
Melodinin kanatlarında süzülen sevgi dolu benliğim,
Şehirleri, kasabaları, köyleri dolaşan hayallerim...

Yalnız bir gece...
Kendimle dertleştiğim, arada tartıştığım iç dünyam ,
Bozduğum kararlar, irdelediğim prensiplerim,
Kayboluşlarım, tutamadıklarım, bıraktıklarım...

Boş bir gece...
Evine giden birkaç arabanın sakinliğinde yollar,
Yalnızlığıa ortak sokak lambalarının umut ayracı,
Yeşil dalgaya yakalanmış rölantide sabit gidişler...

Yarısı olmuş bir gece...
Zamanın katrana bulanmış yelkovanı,
Her bir saniyenin tökezleyen gidişatı,
Geçmekle bitmemesi arasında kaldığım anlar...

Suskun bir gece...
Geceye hançer gibi uzaklardan gelmiyor polis sirenleri,
Yok bir vukuat belli ki huzur akıyor huzura hasret şehre,
Aynı huzurun kalplere, yüreklere akması temennisiyle...
 
Mutlu bir gece...
İçimde anlamını bilmediğim bir kıpranış,
Dolunay altında sakin yolda müzik dinlemek etken olsa da,
Günün ardından huzur dolu düşünceler belki bunun sebebi,
Ya da düşünmediklerim belki beni mutlu kılan...
Kim bilir...

Uyanık.



13 Aralık 2019

Umuda



Tek taraflı bir yolculuk gibi sanki,
Uzanıp düşlerde hasret çektiğine dokunmak...
Durgun gölün üzerinde taş sektirmek gibi,
Gecenin karanlığında, sessizce ve gizlice,
Süzülen uçurtmanın rüzgarla dans etmesi,
Bahçede ki çiçeklerin kokusunu anımsamak,
Yüzünü güneşe karşı çevirip gülümsemek
Geleceğe, umuda, güzel günlere...

Uyanık.

Hayaller



Güzel olan hayaller aslında, umudu canlı tutan,
Esas kötü olan ele geçince umutları kalmayan...

Uyanık.

12 Aralık 2019

Büyüdük



Büyüdük,,, bugün de iyi birşeyler öğrendik hayattan,
Birşeyler de öğrettik insanlara, hayata dair kısa zamanda
Vazgeçilmez insanlar kazandık günden geriye kalan 
Şahit olduk kendini vazgeçilmez sanan insanların acizliğine,
Bir çok hayata yeni izler ekledik diğer izlerimizin yanına...
Tebessümler bıraktık donuk bakışlara, soğuk suratlara
Taşlaşan kalplere inat yine de yumuşadı gönlümüz...
Ne bütünüyle sahip olduk düne, ne ait olduk bu güne,
Büyüdük bu günde,,,

Uyanık.

Kenan


Hatırla



Hükmü geçen güneşin görünmediği günler,
Açık pencerede sallanan perde misali zaman,
İçe işleyen etkili soğuk, eldivenler, takılan bereler,
El sallayan ağaçların son kalan sarı yaprakları,
Kahverengi tonlarına bürünmüş vadide ki sis dalgası,
Ruha dokunan bir şarkının dilime dolanan nakaratı,
Uzaktan geçen bir ambulansın canhıraş sireni,
Birkaç karganın ağaçlar arsında yiyecek kavgası,
Buruk bir kırgınlığın boğazımdan bedenime dağılması,
Binlerce olayın aynı anda gerçekleşen seramonisi,
Ve sessizlik...
Alabildiğine gördüğün herşeyin üzerini kapla sessizlike
At soğuğu bir kenara aldırma soluk güneşe, aldırma rüzgara,
Sadece dinle suların sesini,
Ağaçların fısıldayışını dinle,
Dağların kalp atışını hisset,
Yamaçlarda kayboluşu gör,
Denizde ki dalgaları renklendir,
Yardım et göğe yükselen sehere,
Sil, silebiliyorken kötü anıları,
Umutları sar kuşların kanadına,
Yarınları düşün, dünleri, bu günleri,
Hatırla ve asla hatırlamayı unutma...


Uyanık.

10 Aralık 2019

Yanmak



Günlerin zor geçer belki
Dertler ağır gelir kim bilir
Yanmak kendi dünyasında
Gülerken ağlamak bir başka...

Uyanık.

09 Aralık 2019

Günler



Bir şarkının diline dolanan sözleri gibiydi geçen günler,
Zaman geçtikçe unutulan ve artık eskisi gibi söylenmeyen...

Uyanık.

07 Aralık 2019

Yansıma



Kalmıyor hiç birşey göründüğü gibi
Herşey suya düşen yansımalar misali...

Uyanık.

05 Aralık 2019

Huzur



Dışarda puslu soğuk hava, hafif esen rüzgarla yüzüme çarpıyor,
Güneşe engel bulutlar karartmış gökyüzünü gecenin gölgesinde,
İçimde dalgalanan huzur, kardelenlerin bitmeyen mücadelesinde
Yüzüme yansıyan bir avuç sevgiyi karşılıksız sunuyorum buruk kalplere...

Uyanık.

04 Aralık 2019

Çerçeveler



Karmaşık sayılmasa da giriftlerle dolu hayatımızı çokta yormadan basit çözümler gerekiyor bazen... Belkide basitliğe alıştığımızdan bunu istiyoruz yada zorluklara karşı tahammülümüz kalmadığından bu şekil karar veriyoruz. Belki de çevremizde ki basit insanlar bizi buna düşünmeye meylediyor olabilir... 
Şu bir gerçek ki; ucuz, kişiliksiz ve yılları bir kalemde unutabilecek seviyede boş duvarları süslediğimiz çerçeveleri iyi tesbit etmeli insan ve tesbitleri neticesinde bu boş duvarların gerçekten de boş kalmaları gerektiğini kesinlikle bilmeli...
Duvarlar, çerçeveler, anlar, anılar...
Hayatımızda önemli anların resimlerini saklamaya çalışırız sürekli. Bizi biz yapan değerlerdir bunlar bence. Anıları taze tutmak ve iyi hissettiren o zamanların huzurunu tekrar tekrar ilk günkü gibi olmasada yine yeniden yaşamak isteriz sürekli. Kim istemez ki huzurulu, mutlu, neşeli resimlerle dolu albümleri görmeyi... Bir makine ile çektiğimiz resimlerden bahsetmiyorum elbet. Bu bir deniz manzarası olur, bir şarkı olur belki bir söz, belki bir his, belki dağ eteklerende açan zambakların kokusu, belki yıllarca yaşadığımız çocukluğumuzu geçirdiğimiz mahalle olur... Kısaca bizim için önemli ne varsa hafızamıza kaydettiğimiz o albümler... Bizi biz yapan, bizimle o karelerde bulunan insanlar için yada o anı ölümsüzleştirdiğimiz mekanlar için şarkılar, şiirler hatta hayaller ve umutlar için çerçeveler oluştururuz kendimize. Hayat boyu üzerinde çalıştığımız akıl, fikir, duygu ve düşüncelerimizle şekillenmiş her bir zerresini hissederek inşa ettiğimiz duvarlarımıza asarız bu çerçeveleri... Kimi çerçeverle duvarları doldururuz kimilerini köşe bucak saklarız. Unutmak istediğimizden yapmayız da bunu, gizli dünyamızın cennet bahçelerinde kaybolmalarından korkarız, kilitli kasalarda özenle muhafaza ederiz gücümüz yettiğince.
Herkesin duvarı farklı çerçevesi farklı nihayetinde. Doğal olarak albümleri de öyle. 

Bir şekilde hayatımızda bir çok duvar birbaşkasının duvarına benzer aynı manzaraları aynı mahalleleri ve aynı şarkılarla doldururuz. Belki birçok çerçeveyi paylaşırız hayatımız boyunca insanlarla... Farklı albümler oluştururuz ancak o hiç aynı olmamıştır, olamaz da. Güneşin batışını hiç kimse aynı hislerle aynı duygularla seyretmemiştir kesinlikle.
İşte böyle beraber örülen duvarların yada benzer çerçevelerin birden yok edildiğini bir düşünün. Yıllarca samimi olduğunuz bir arkadaşınızın yanlış anladığı bir konu yüzünden bir anda sizi hayatından çıkarttığını... 
Diyecek birşey kalmıyor bu durumda sonuçta herkesin kendi hayatı, kendi duvarı, kendi çerçevesi... Sizi de etkileyen bir konu sonuçta sizinde duvarlarınız yıkılır bu durumda ancak hayat bu inşaatcılık ilk mesleği insanoğlunun...
En kısa sürede bir perde çekin duvarlarınıza ve üzerlerine yansıttığınız enfes manzaraları izleyin. Bir zamanlar size yakınlık gösteren o boş duvarların ne kadar lüzumsuz olduğunu gördüğünüzde, zamanında sizi çevreleyen sahteliğe harcadığınız zamana istemeden üzüleceksiniz. Boş duvara olan siniriniz ve öfkeniz zamanla kaybolduğunda ise boşa geçmiş zamana kırgınlığınız sizde yer etmiş olacaktır. Bu durumda çevrenize duvarlar örmeye başlarsınız ve artık sizinle alakalı o gizli bahçeye kimseyi yaklaştırmamaya çalışırsınız.

Atamadığınız, silemediğiniz ve kabullenemediğiniz herşeyin kendinize zarar verdiğini unutmayın. Gidene kendi bilir dur demem kalan başımın tacıdır der bir yazar hayatında tecrübe ettiği anları dile getirerek...

Herşey gönlünüzce olsun.

Uyanık.

03 Aralık 2019

Gece



Dünden farklı soğuk ve koyu bir gece,
Siyahın en zifirisi yerde, gökyüzünde...
Hava kurşun gibi ağır, kurşun gibi hissiz,
Sessizlik diz boyu dağlarda sonsuz yankılar,
Duvarlar sırdaş odalar boş koridorlar uzun,
Sarmaşıklar sarıyor nedenlerimin köklerini,
Kopmadı hayatımın ince çizgisi gitmek olmadı,
Dalgalar sakin, soğuk su ayaklarımla dertleşiyor,
Işıklarım nerede ? sonsuz yıldızlarım, ayım, güneşim,
Umutlarım bir avuç huzuru sarıyor,,, ya hayallerim ?
Ihtimallerinde dinliyorum aşk kokulu melodileri
Kanatları kopmuş papatyalar lahitleri bekliyor,
Son mu bu yoksa sona giden vapur sırası mı ?
Toprak kokusu kitaplarımın arasında geziyor,
Görmeye, duymaya, bilmeye yürek dayanmıyor...

Uyanık.

02 Aralık 2019

Kim bilir



Tüm güzel renkleriyle birlikte bir sonbahar daha maalesef bitiyor bu günlerde,
Güneş bol miktarda sunsa da ışıklarını bize, soğuk hava hissettiriyor kendini iyiden iyiye,
Sert esen rüzgarlar bir zamanlar getirdiği gibi, şimdi alıp götürüyor bizden bir miktar umudu,
Bir sonraki baharda ya rengarenk çiçekleri koklarız ya çiçek olur açarız kim bilir ?

Uyanık.

01 Aralık 2019

Hissetmek



Hissetmek ister toprak ayaklarını,
Rüzgar saçlarında dolanmak ister,
Nağmeler dokunur en derinlere,
Kalbinde akmak ister huzur pınarları...

Uyanık.