16 Mart 2023

Acı



    Acı; bazen istemesek de elimizde kalan tek şey oluyor ve sevilir hale geliyor. Gördüğün güzelliklerin sevdiğinle paylaşamamanın verdiği burukluk bile mutluluk verebiliyor bazen.

   Zamanın iyileştiren etkisi, bu kısımda kendini gösteremediği de aşikar ortada sonuçta. Oysa her şeyin ilacı konumunda başrolü daima kapmıştır ama kimse bilmez bir figürandan öte gidemeyeceğini... Arada bir mesafelerin hüzün veren etkisi aklıma geldiğinde; bu kederin beni içten içe küçülteceğini, kendi içerisinde boğacağını sanıyorum... Kalbim eriyip gidecekmiş gibi ama öyle olmuyor. Ne öyle oluyor ki zaten o da ayrı bir konu... Tarifi caizse nefesin kesiliyor ama ölmüyorsun. Boğazına ip geçirilmiş idamı bekleyen idam mahkumunun yaşadıkları çıka geliyor zaman zaman... İçimde tarifi güç boşluklar açıldığını hissediyorum... Uğultulu, anlamsız bir sessizliğin girdabı yutuyor dünyanın her türlü sesini. Elin kalkmıyor ulaşabildiğin yerlere, tutunamıyorsun ama düşmüyorsun da... " Amakî hâyâl " denilen o boşluğun o araf noktasının tam ortasında debeleniyorsun resmen... Bir çok harabenin içerisinde odalarını hiç keşfedemediğim binalar geliyor üzerime, ne durdurmak istiyorum ne de kaçmak. Öylesine bir vazgeçiş haline bürünüyorum ki ruhsuz boş boş bakıyorum ceset gözlerimle...

    Sonra...
    
    Bir yudum kahve daha alıyorum ve derin bir nefes dolduruyorum ciğerlerime yıllardır buna hasret kalmışım gibi. Nihayet bu hamle dünyanın keşmekeşine dönmeme yardım ediyor her sabah tekrar tekrar...
    Günaydın her acıyı kabullenenlere, Günaydın bunlardan bi haber vesile olan herkese, Günaydın unutmayanlara, unutturmayanlara, Günaydın kahvenin hatırına sonsuz daim olanlara...

Uyanık.

Hiç yorum yok: