22 Aralık 2023

Hisler

 


    Kaç bin gün olduğu gibi yine gecenin sükut kaldığı zamanların sonundayız. Saatler; sabahın yaklaştığını gösterir konumunu almış. Şehrin tamamına yakını uyku halinde olduğuna eminim. Çok az insan işlerine güçlerine hazırlanmaya başlamıştır, kimileri de gece vardiyalarının bitmesini dört gözle bekliyorlardır diye düşünüyorum. Dünyaya gelmenin çalışmaktan ibaret olmadığını herkes bilse de günün şartlarından çalışmaya mecbur bırakılan milyonların hali ortada. Hayat zor ve günden güne de zorlaşmaya devam ediyor. Dünyayı önemseyenlerin, sorumluluk sahibi olanların, mecburiyetlerin izinden gidenlerin içler acısı haline üzülmüyor değilim... 

    Sonbaharın son zamanlarında geç kalmış yağmurlar yerleri ıslatmış, tabelaların, sokak lambalarının trafik ışıklarının yansımalarıyla kör karanlığı aydınlatıyor... O huzur verici yağmurun ince damlaları düşüyor bir müddet sonra dolacak yollara parlayarak. Nasıl bir toprak kokusu doluyor içime... Nemli hava üzerime siniyor, kendisine eşlik ettiğim için kucaklıyor adeta... Üşüme geliyor yataktan yeni çıkmış sıcak bedenime,,, Her ne kadar girmek istemesem de balkondan içeri kaçıyorum.

    Stor perdenin ipini çekiştiriyorum duvarı kaplayan penceremde ki. Nefesimin camda oluşan buğusunu siliyorum. İncecik cam parçasının her şeyi nasıl da değiştirdiğine şahit oluyorum bir kez daha. Görmek istediklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz... Ardını görebilsek de tek duyumuzun bizi ne derece etkisiz kıldığını, hayatta doğruyu görebilmenin, hissedebilmenin, duyabilmenin birden çok sağlamasını yapmamız gerektiğinin en güzel ispatı olmuyor mu şimdi ? Sanılarımızın ve zanlarımızın bizi birçok yanılgıya düşürebileceğine ikna olmak bu kadar zor olmasa gerek... Görmediğimizde, duymadığımızda yok olmuyor her şey.  Farklı düşüncelerle zamanın kendi çevremizde ki yanılsamalarını izlerken bir çok insanın yaşadıklarını zuhur bile edemiyoruz. Kimlerin içlerinde ne duygular doluştuğunu, aynı manzara da olsa kimlerde ne izler bıraktığını anlamamız hiç de mümkün değil. Konuşarak bile anlaşamayan insanların içinde kalıyoruz maalesef... Nadide güzel insanlara keşke bir dokunuşla içimizdekileri, hissettiklerimizi aktarabilseydik...


Günaydınlar...


Uyanık.


Hiç yorum yok: