Haklıydım... Bunun için ekstra bir çaba sarf etmeme gerek bile yoktu oysa. Yorgun benliğimin haklılıkla uğraştığını söyleyemem. Bir miktar huzurun, bir avuç sakinliğin, yastık kıvamında yumuşak bir örtünün sarmalamasına ihtiyaç duyuyordum sadece o kadar. Çok stresli ve yoğun zamanlarım olmuyordu ancak her seferinde bir kademe daha üstünü, bir miktar daha fazla dozunu istiyordu insan kendinden beklenildiği gibi...
Yine, yeniden kısaca.... Madur edebiyatının vazgeçilmez görsellerini izledik yıllarca sinemalarda. Belki ruhumuza işledi bu durum. Bir anda hüzünlenmek, sanki birileri sıkıyormuşçasına dışarılarda hava almaya çalışmak... Artık haklılıklarımın mutluluğunu bile görmenin heyecanı olmuyor. Haklı olmaktansa mutlu olmanın daha değerli olduğunu söyleyen şairlerin ne demek istediklerini gerçekten anlayalı hatta bunları yaşayalı yıllar oldu.
Yıllar...
Değirmen taşından geçirircesine bizi yontan yegane zaman. Şimdi ki halimle 10 yıl öncesinde olmayı, o yıllarda yaptığım yanlışlarımı düzeltmeyi, doğrularımdan ders alarak daha çok doğrulara adım atmayı ne çok isterdim. Bazen ukalalıklar, bazen baskılı haller bazen kırmaların yerini zamanın değerini bilip mutluluğun tadını çıkarabilseydik keşke. Olduğundan daha huzurlu daha keyifli olabilirdim diye düşünüyorum. Belki de her şeyin fazlasının iyinin bile zarar olduğunu bir kez daha teyit edebildik kim bilir... O zamanların hallerinin eseri işte buralarda olmak. Neyin doğruluğunu neye göre kıyasladığımız kısımları irdelemek de önemli elbet. Meçhuller, belkiler, acabalar...
Eskiden yaşadığımız zamanları düşünürken kötü anların bittiğine bir sevinç yaşarız bu negatifin pozitife evrilmesi resmen. İyi şeylerin hüznü bu evrime dahil olmuyor çoğunlukla. Ama şu bir gerçek ki insan doğası on iyiliği bir kötülükle hemen yıkarken on kötülüğü bir iyilikle asla temizleyemiyor... Sahi biz niye böyleyiz ? neden bu haldeyiz ? Vefa, cefa niye dayanma sınırlarımızı en alt seviyelere indiriyor ? Kendi kaliteli yaşamımızı kendimiz sekteye uğratıyoruz resmen. Madur edebiyatımızın içimize sinmiş, bütünleşmiş halleri... O kadar çok şey yazabilirim ki olumsuzluklara hitaben...
Yapmak istemiyorum... Dünya yeterince negatif düşünceyle dolu iken bu şekil olmak istemiyorum. Siz de olmayın. Bırakın hayatı aksın. Bırakın bir miktar soğusun çayınız, yenisini alın,,, bir bulut güneşinize engel olsun çekilecektir elbet,,, sevmediğiniz bir müzik çalsın telefonunuzda nasılsa bitecektir,,, Takılmayın içinizde yaşam enerjinize engel olacak sözcükleri söyleyen insanlara, takılmayın hadsizlere, pervasızlara... Çevrenizde sizi mutlu eden güzellikleri inceleyin güzel, değerli zamanınızı sizi mutlu eden, mutlu kılan düşüncelerle, mutlu eden insanlarla doldurun. Dünya yeterince kasvetli hale gelirken bu yangına bir odun da siz atmayın, Kurtulun olumsuzluklardan, ön yargılardan sabit kararlardan,,, En iyisi siz; ne olursa olsun sizi siz yapan değerlere odaklanın...
Sevgilerimle.
Uyanık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder