22 Nisan 2017

Heyecanlar

Zaman geçtikçe insanın hatıralarıda azalıyor sanki. Azalan bişey olmasa da gelen bilgilerin çoğalması hatırlanacak güzel anların yok
olmasına neden oluyor. Sonuçta büyük bir hafıza ve sınırsız bir belleğe sahip olsa da insan beyni, geçmişte ki herşeyi tam hatırlayacak kapasiteye de sahip değil maalesef.
İnsan; hayatında izler bırakan önemli noktaları tam detaylarıyla birlikte hatırlayabilir belli ölçüde. Şimdilerde daha kolaylaştı gibi işler aslında. Teknolojinin nimetleri sağolsun, çekilen her fotoğrafın uzun yıllar sonra bakılmasıyla anılar yerine gelir, biz öyle hissederiz en azından. Her olay bi şekilde yer eder hafızamızda ama anımsamak bir küçük uyarı bir dürtü bir fotoğraf bir söz yeter onların derinlerden çıkıp gelmesine...
Hayatın belli evresinde en çok da arkadaşlarla birlikte yapılan aktiviteler unutulmuyor, herkesin yıllar sonra da birçok keşkesinin ana temasını oluşturuyor o yıllara geri dönebilmek.
Belki de o zamanlar; o topluluğun aynı oluşum için toplanmış olmasının tadı da buna etken tabiki.
Buna arkadaşlarla birlikte yapılan bowling, bilardo, kahve kültüründe okey ve çeşitli kağıt oyunlarından  örnekler verebilirim. Bu tarzlar çok hareket gerektirmeyen eğlenecelerdir. Tek başına yapıldıkları zaman nerdeyse hiç bi anlamı olmayan aktivitelerin zaman geçirmekten ziyade esas maksadının birlikte olduğun ve aynı duyguları paylaştığın insanlarla bir oluşumu paylaşıyor olabilmektir. O yüzden o gençlik yıllarında kurulan arkadaşlıkların daha sağlam, daha kalıcı olduğu gözlenmiştir. Şimdi isviçreli bilim adamları diye başlayan bir cümle kurasım geldi. :)
Ben yeni nesile bu yönden acıyorum açıkcası, çünkü monoton hayatları, ellerinde taşıdıkları küçük ekranlardan gözlerini kaldırmadan devam ediyor. Zaman ilerlediğinde, sanal hayatlarında ki birçok kişinin boş koltuktan ibaret olduğunu da anlayacaklardır elbet...

Hafızanızın güzel anılarını doyasıya hatırlamak ve hayatınıza heyecan veren değerleri sonuna kadar ( sömürmeden ) devam etmeniz temennisiyle...

Uyanık.

Hiç yorum yok: