09 Haziran 2017

Kardeşim



Canım kardeşim... Uzun zaman oldu seninle görüşemüyoruz. Ayrı şehirlerde farklı coğrafyalarda ikamet etmeye başladığımızdan beri ancak uzun uzun telefon görüşmeleri yapabiliyoruz ve yaptığımız bu telefon görüşmelerinin de yetmediği aşikar ortada. Yüzyüze oturup saatlerce sohbet etmeyi özledin mi desen hiç saklamam itirazsız evet derim. Hayat mücadelesi, koşturmacalar derken birbirimizi telefonla bile arayamıyoruz bazen ve eminim ilk görüşmemizde bunun sitemini birbirimize iletiyoruz. Zaten bizim kızgınlığımız, biraz da olsa kırgınlığımız, ''unuttun beni'' der biraz sessiz kalır sonra gülerek başlarız konuşmaya... Yıllar da geçse değişmez bizim dostluğumuz, kardeşliğimiz bakidir elbet. Seni bilmem ama benim için yerin her zaman farklıdır ve hep öyle de kalacaktır...
Bu aralar kafam biraz meskul, kendi kendime çözemediğim meseleler var ve içten içe kendimle konuşmaktan yoruldum. Yoruldum çünkü doğru mu düşünüyorum yanlış mıyım bu konuda acımasızca eleştriler yapılmasını istiyorum. Pek adil olamıyor insan... özellikle ve bilerek kendine karşıda. Kendi kendini kandırmak için bahanelere sığınıyor ve inanıyor da malesef. Bilinçli olarak kayırmam kendimi bilirsin neysem o ama yine de çok zaman senin cümlelerine ihtiyaç duymaktayım. Kalabalıklar içerisinde de olmuş olsam seninle konuşmak mutlaka farklı. Kendimle konuşuyor gibi ama bir o kadar da gerçekci, tarafsız, hatta yargılayarak karşılık veren bir şekli oluyor. 
Biraz kendime kızgınım sanırım. Kendi kendimi eleştirirken nasıl böyle hareket edebilirim diye sitem ediyorum. Aslında kendime kızmaya kendim izin veriyorum yoksa bana kızamaz kimse :)) Karışık bi durum bu farkındasındı mutlaka... Anlayış içerisinde olan hoşgörülü, yapıcı ve kendini karşındakinin yerine koyup düşünebilen insanlar karşılıklı olduğunda kötü durumlarda olsa ses çıkartılmıyor. Bende bu durumda kendi kendime değer verdiğimden kendime anlayış sergilediğimden çıkamıyorum işin içinden. Önemsemediğimiz insanların ne yaptığı da bizim için önemsizdir. Belkide kendi kararlarımın bahanelerine sığınıyorum ve kendimi aklıyorum bilemiyorum. Çaresizim ve bu her gün aklımı meşgul eden bir durum haline geliyor... 
Sen olsan anlarsın halimi ya şimdi kelimelere bile sığdıramıyorum yaptığım yorumlar bile saçmalamaktan ibaret bu kesin. Kendi kendime çatışmaktan kendi kendime tartışmaktan ibaret olsa gerek bu durum. 

Kardeşim; seninle uzun uzun dertleşmeyi özledim. Biliyorum eskisi gibi olmayacak herşey belki de beni üzen kısım da bu...

Uyanık.


Hiç yorum yok: