29 Ekim 2019

Cumhuriyet



Ellerinde salladıkları bayraklarla birkaç ufak teknenin geçişini izliyoruz florya sahilinde,,, O küçük teknelerin motor sesleri; davulu andıran bir melodi yayıyor ortalığa. Yavaş geçişleri ardında bıraktıkları izlerle oluşan dalgalar, binlerce yakamoz oluşturuyor,,, Güneş; bulutsuz gökyüzünde gerekli vitamini veriyor yanaklarımıza, kısılan gözlerimiz yakınla uzak arasında dolaşıyor her bir görüntüyü sanki resmedeceğiz gibi bakıyoruz ufuğa. Yeşil çimenler henüz nasibini almamış sonbahardan, kısım kısım sararan yerler var tabiki ve yerlerde kuruyan yapraklar olmasına karşı yeşil görünümlü ağaçlar yaz havasını sunuyor bizlere... Rüzgar ılık esiyor ne üşütüyor ne terletiyor, kış gelmeden önce son güzel günleri yaşıyoruz diyebilirim. Bizimle aynı düşünce içerisinde olan insanlarda bu günü değerlendirmek için aileleriyle yürüyüş yapıyorlar uzun sahil boyunca. Kulaklıklarıyla beraber bisiklet kullananlar, kaykay sürenler, elektrikli scooterla yarışanlar, çocuk arabalarıyla aheste yürüyenler geçiyorlar hep oturduğumuz bu bankın önünden... 
Birkaç kedi güneşleniyor sahil boyu yerleştirilmiş kayalıkların üzerde. Onlar için insanların bıraktıkları ekmek ve mamaları kapıyor süzülerek inen martılar ve kargalar. İzlemesi zevkli bir yer burası hava güzel ve yanında muhabbet ehli birisi varsa eğer değme keyfine... Zamanı hiçe sayıyorsun yine de aklında binbir düşünce...
Teknelerin geçişini izlerken duygulanmamak imkansız,,, bir araya gelen insanların bir olğuyu, bir başarıyı, beraberliği abartısız sergilemeleri hoş bir görüntü oluşturuyor açıkcası. Bu coşkumuz!!!; bu güne gelmemizde büyük mücadele eden insanlara karşı vefa borcumuzu yerine getirir mi bilemiyorum. Sonuçta her coşkunun elbet çekilmiş çileside vardır, bu çileyi çeken insanları da...Sonsuz minnetle anıyoruz her birini, ruhları şad olsun bize zaferler hediye edenlere, bize cumhuriyeti sunanlara... Bu nokta da bir burukluk kaplıyor içimi,,, Böyle zamanlarda başarının ve zaferin oluşumunda cefasını görmeden sefasını sürmenin hazıra konmak gibi bir düşüncesi de oluşuyor içimde... Ne denli bağırırsak bağıralım, elimizde ki bayrağı ne kadar fazla sallarsak sallayalım içimde ki coşku hiç bir zaman hat safhaya ulaşmıyor, ulaştıramıyorum.
Birşeylerin eksikliği var sanki, tamam olmayan bir yapbozun içinde gibi bir his oluşuyor. İçimden bir dua okuyorum canı pahasına mücadelesinden vazgeçmeyen insanlara. Yeterli değil elbet, elimizden geleni ancak bu kadar yapabiliyor olmak da biraz nefes aldırıyor ruhlarımıza. Onlar için bu günleri geleceğe taşımak en önemli görev olsa gerek canımızla, kanımızla...

Sevgilerimle.

Uyanık.

Hiç yorum yok: