Üzerimize çöreklenen bulutlar. Yanar döner bir hava. Bu günlerin vazgeçilmez değişkeni oldu bizim için. Yeni heyecanlara salıncak kurmuş insanlar öbek öbek konuşlanmış çevreme... Ne çabuk alışıyorlar insanlar varlığa ne çabuk kabulleniyorlar yokluğu. Sanırım dolusu da boşmuş, kürek kürek doldursan da yine boş... Ne diyeyim taş yerinde ağırdır. :) Çok yerinde bir söz olmadı kabul ediyorum ama bu konuda birazcık yazsam kesim bir bağ kurarım eminim...:)))
Çok anlamlandırmasam da birçok insanın yüzlerinden okunan boşvermişlik seramonisi. Bir bekleyişin tedirginliği, neyin geleceğini, neyin geçmesini bekliyorlar acaba?... Hafta sonunu bekler gibi, o kadar çalıştıktan sonra mola zilini bekler gibi duruyorlar adeta... Bende pek farklı sayılmam neticede,,, Yazsam mı yazmasam mı kararsızlığını yaşıyorum. İçim gökyüzü gibi kısaca bi açık, bi kapalı. Gürlüyor içim ama yağmaya mecalim yok, açıyor içim güneş gibi ısıtmaya hevesim yok. Buraya güzel bir söz geldi aklıma ya neyse sağlıcakla kalın...:))
Uyanık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder