02 Ocak 2020

Doluyum yine



Öyle doluyorum ki...

İçimi bi anlatsam size, hatta yazsam diyorum ve başlıyorum karalamaya ancak yazmaya yetişemiyorum. Aklımdan o kadar çok kelime geçiyor ki bir anda aktarıveresim gelse de buna ne kalemim hızlı yazmaya dayanır nede kelime dağarcığım buna yetişebilir.Şuan öyle bir iştahım var ki yazarken hızlı olacağım diye tüm eczacılar birleşse okuyamayacakları harfler çıkıyor ortaya. Ben yetişsem yazmaya da kalemimin dermanı kalmasa ve bitse mürekkepleri size anlatacaklarımı yazarken...
Ve yazdığım her sayfanın ardına bir fidan diksem sözcüklerle yaprakları büyütsem, kökleri toprakta harmanlaşsa ırmaklara, çağlayanlara ulaşsa. Toprağın her karışında yeşilin her tonunu sersem gözlerinizin önüne. Nihayetinde size sayfalar dolusu hikayemin yazılarıyla birlikte ormanlar bıraksam. Kelimelerinde kuşlar uçsa, güneş hecelerini ısıtsa, kalbinize dokunan her cümlenin güneşte bir yansımasını görseniz... Mis kokulu papatyaların yapraklarında huzuru anlatsam size, kır lalalerinin renklerinde mutluluğu, yeşil ovalarda neşeyi aktarsam bir çırpıda... Yine yutkundum, kelimeleri tuttum kabaran gönümün en tepesinde. Çıkmakla çıkmamak arasında kalmış nacizane duygularımı hapsediyorum içimde...
Ama öyle doluyum ki...

Uyanık.

Hiç yorum yok: