26 Mayıs 2017

Keşke



Güne merhaba derken çevreye dağılmış düşüncelerimi toplamaya çalışıyorum. Hatıralarım; sabaha kadar sessiz dar sokaklarda parçalanmış halde... Ağzımı açsam cümlelerim bile kırık ve zaten bu halimde ancak birkaç tane kurabilirim uykusuz gecenin sabahında... Takatim kalmamış halde senin inadının üstüne inat tazelemedeyim. Sanki kimin inadı büyük kimin inadı fazlaysa o dünyanın hakimi olacak saçmalığını yaşıyoruz biliyor musun ..?

Sonuçta soğuk bir mücadele var aramızda ve her durumda kaybedenin ben olacağımı biliyorum... Ne kadar boşvermiş halde olan daha az acı çekiyor ve senin umursamazlığını asla geçemeyeceğimi biliyorum. Yada bana öyle görünüyor bilemiyorum... Gözlerim seni takip ederken neleri kaçırdığımı bir kez daha görüyorum. Keşke, gururumuz inadımızdan fazla olmasaydı diyorum ve ardına sıraladığım keşkelerin içinde boğuluyorum... Uzun yılları ağır aksak devirmişken en sevmediğim keşke kelimesini kullanıyor olmak, ne kadar çaresiz kaldığımın bir işaretidir sonuçta...
İnsanların istemediği şeyleri mecburiyetler doğrultusunda yapıyor olmak kadar can sıkıcı birşey yok eminim...

Uyanık...

Hiç yorum yok: