17 Nisan 2020
Hayal
Yıllar geçse de her okuduğumuz bizi şaşırtmaya, bazen hüzüne bazen mutlu kılmaya devam etmekte. Kaşifler gibi içimiz içimize sığmıyor her yeni bilgi dağarcığında. Ne huzur verici bir durum...
Renkleri insan hayatına benzetecek olursak dünyanın içinde bulunduğu renk skalası gri tonlarda diyebilirim. Zaman zaman canlı renklerin fırça darbeleriyle karşılaşsak da durum hic de iç açıcı değil. Beklemenin, şaşkınlığın, hüznün cirit attığı günlerde kendi kabuğumuzda sıkışıp kaldık. Bu zamanlarda hayatımızın ne kadar basit, insanlığın ise ne kadar aciz olduğu gerçekliğine bir kez daha şahit olduk.
Tesadüfler mi, yazgı mı?
Zaman mı yoksa ?
Heraklit " kainatı hiçbir planı olmayan zaman tarafından tanzim edilmiş bir karmaşa yığını olarak görüyordu. Zamanı da istediğinde devirip sağa sola saçtığı istediğindeyse düzenli bir biçimde üst üste dizdiği renkli taşlarla oynayan bir çocuğa benzetiyordu." Bu benzetmeyi " Ne kadar yerinde bir teşbih! " diyenler hep oldu ve olacaktır da. Zamanı zamanla görüyoruz yavaştan.
Bunun yanında zamandan bağımsız bir yapıtaşı daha vardır.
Hayal...
Hayal; hayatın temel yapı taşlanndan biridir. Bizim düşmanımız değil demeyeceğim ama birçok zaman bize hiç iyi gelmediği aşikar bir gerçektir. Bizi ayakta tutacak yansıtıların en önde gelenidir ve bizi yaşamdan soyutlayan bir boşluk alemidir. İnsanlarin içinde ki amaçsız tutkularını vücuda getirerek önce dünyayı peşlerine takarlar. Sonra da bu yoğunluğa dalan insanları anlamsızlığa, boşluğa iterler. Bir taraftan da kendi yarattıkları kanunların kölesi haline gelirler.
Hayaller... Oturduğumuz yerden evrenleri gezebildiğimiz en özgür hallerimizdir.
İnsan; görünen, hissedilen, algılanan hiçbir şeye güvenemeyeceğinin farkına varırsa, hayal dünyasını derinden keşfetmiş demektir. Yazgının gücüne tabi olan, kabulleniş ruhun dinginliğini getiriyor. Geleceğin meçhul duruşu, hayal dünyasının zamana yenilmesine yol açıyor.
İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz.
Dünyayı işleten kanunların doğruluğunu tartışabiliriz elbette. Ama biz de bu kanunların parçasıyız ve onlardan kurtulma imkanımız da yok. Kısacası burası hataların ve hayallerin en önemli faktörler olduğu bir dünya.
Burası; soluksuz yaşayıp, bir göz kırpması zamanda sona ulaştığımız sağlık, mutluluk, huzur arayışında hayallerle yoğrulan, sevgiyi içimizden atamadığımız bir dünya.
Bu dünya bizim dünyamız... Her insanın son nefesine kadar kendisi için önemle yaşayacağı bir gizenli atari oyunu.
Sevgilerimle...
Uyanık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder