05 Mayıs 2020

Yağmur



Huzur verici yağmuru seyrediyorum. Toprağa düşüğü yerde dağılıp izler bırakıyor, sonra bir başkası o izlerin üzerine yenilerini ekliyor. Bir zaman sonra değişiyor herşey. İzler izlere karışıyor toprak suyla harmanlanıyor. Dünden beri yağan yağmur, ıslatmadığı yer bırakmadı gözle görebildiğim yerlerde. Yağmurun benim için anlamı tarifsiz. O sesin ağaç yapraklarından süzülen görüntüsü, bulutların mat gri renginin yanında kendine has zamanı...

Her damlanın yer yüzüne bir melek tarafından indirildiğini duymuştum ve o melek yere indirdiği yağmur tanesinden sonra tekrar semaya yükselirmiş. Dünyanın oluşumundan yokoluşuna kadar geçen sürede o meleğe bir daha yağmur tanesi için sıra gelmezmiş. O kadar fazla melek olması mı dikkat çeken yoksa her yağmur tanesinin özenle yer yüzüne inmesi mi ?
Bu konu araştırılır ve farklı şekillerde yorumlanabilir. Bunu size bırakıyorum, sizin hayal dünyanıza. :)) Ben tekrar dönüyorum yağan yağmura ve bana kattıklarına...

Ruhumun içine sinen toprak kokusunu da alamıyorum artık. Alabildiğine ıslanmış toprak artık içine çekemediği yağmur sularını biriktiriyor, ufak dereler oluşmasına sebep oluyor. İlk hangi damla ulaştı toprağa son damla hangisiydi bir önemi de kalmıyor. Yağmur bu, her zaman derin anlamlar içerir dedim ya size.
Hava serin, mayıs ayının baharı mı desem yoksa baharın mayıs ayından bir günü mü ? Serin hava ürpertiyor bir an. Haylaz rüzgar dolanıyor başımda. Temiz serin havayı çekiyorum ciğerlerime. Kapalı hava, yağan yağmur; içimde biriktirdiklerimi suluyor adeta... Yüzlerce, binlerce kez gördüğüm manzaraya kadife kaplı yüreğim kayıtsız kalmıyor, yine yeniden içim kabarıyor... Heyecan sarıyor hiç solmamış düşüncelerimi. Dedim ya yağmurun benim için anlamı tarifsiz...

Uyanık.

Hiç yorum yok: